21-05-2015 11:19:04 Son Güncelleme: 21-05-2015 11:25:04

EGD Trakya Buluşmalarının rotası bu sefer Edirne Saros Körfezi oldu

Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD)’nin Anadolu Buluşmaları çerçevesinde 15-16 ve 17 Mayıs 2015 tarihlerindeki rotası bu sefer Trakya oldu. Edirne Genç İşadamları Derneği’nin organizasyonu ile gerçekleştirilen Trakya Buluşmaları kapsamında Enez’de “Saros Ekonomi Zirvesi” ile sorunlar masaya yatırıldı.
EGD Trakya Buluşmalarının rotası bu sefer Edirne Saros Körfezi oldu

EGD Trakya Buluşmaları “Saros Ekonomi Zirvesi”  16 Mayıs 2015 Cumartesi günü Enez’de İstanbul Üniversitesi Enez Sosyal Tesisleri Salonunda gerçekleştirildi. Toplantıya Ekonomi Gazeteciler Derneği (EGD) Başkanı Celal Toprak,  Edirne Genç İşadamları Derneği (EGİAD) Başkanı Hakan İnci, Enez Belediye Başkanı Eczacı Abdullah Bostancı,  Keşan Ticaret ve Sanayi Odası (KTSO) Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa İşçimen, Edirne Vali Yardımcısı Mustafa Serdar Bakır, Edirne Ticaret Borsası (ETB) Başkanı Özay Öztürk, Enez Kaymakamı Hasan Sazkaya, Ticaret İl Müdürü Mahmut Altuğ, EGİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve  EGD Trakya Temsilcisi Nevser Tavgaç Eraslan  ile yerel ve İstanbul’dan çok sayıda gazeteci katıldı.

 

EGD Trakya Buluşmaları kapsamında  “Saros Ekonomi Zirvesi” 16 Mayıs 2015 tarihinde cumartesi günü EGD’yi misafir eden Edirne Genç İşadamları Derneği’nin organizasyonu ile Enez’deki İstanbul Üniversitesi Enez Sosyal Tesisleri Salonunda gerçekleştirildi.

 

EGD ile EGİAD’ın ortaklaşa bu yıl ilkini düzenlediği “Saros Ekonomi Zirvesi” büyük bir ilgiyle masaya yatırıldı. Zirvenin sonunda sorunlar ele alındı, öncelikler belirlendi, yapılması gerekenler öneri şeklinde açıklandı ve birçok konu gündeme geldi. EGİAD Yönetim Kurulu Üyesi Nevser Tavgaç Eraslan’ın sunuşu ile başlayan toplantının hoş geldin konuşmasını Edirne Genç İşadamları Derneği (EGİAD) Başkanı Hakan İnci yaptı. İnci, İstanbul Ekonomi Gazeteciler Derneği (EGD) ve yerel basınla birlikte sorunları tespit ettikten sonra zirvenin daha genişletilmiş halini ödünümüzdeki yıllarda geleneksel hale getirmek istiyoruz. Bunun için de yeni projeksiyonlar belirliyoruz” dedi.

 

CELAL TOPRAK: “HER KENTTE İŞADAMLARI İLE GAZETECİLERİ BULUŞTURUYORUZ”

 

Toplantının ilk konuşmasını EGD Başkanı Celal Toprak yaptı. “Neredeyse her kentte işadamları ile gazetecileri buluşturuyoruz” diyerek şunları söyledi:

 

“Neredeyse her kentte işadamları ile gazetecileri buluşturma konumuz var. Her gittiğimiz yerde gözlemlerimizi belirtirsek bölgenin insanları müthiş heyecanlı, atılan adımlar önemli. 

Biz bölgelerde çalışmaları yapıyoruz fakat Ankara bundan bir haber. 2023’de Cumhuriyet’in 100’üncü yılında GSMH’yı 20 bin dolarlara çekmeye çalışıyoruz mümkün mü? Hedefi koyanlar, ortaya atanlar biz hedefi koyduk ama gerçekleşir mi gerçekleşmez mi demeye başladılar. Son yıllarda Anadolu markaları kentlerden geçiyor. Yeni dönemde kent markaları ekonomiyi belirleyecek. Başarılı kentler ülkenin ekonomisinde olmazsa olmazı. Geçtiğimiz ay Tokat’taydık. Tokat, tarım ve turizme dayalı sanayi konusunda önemli bir fırsat yakalamış durumda.  Kalkınma Ajansı bile bunun farkında değil. KOSGEB ile aynı şeyi söylüyoruz. Fakat Ankara ile kentler arasındaki bağlantıyı kuracak insanlar hikâye anlattılar. Fransızların elinde böyle bir imkân olsa o kenti bambaşka bir görünüme getirirdi.  Saros diye doğa harikası bir körfez var, biz ne yapacağız? Turizm planı ile ilgili bir proje var mı? Tarım turizmi ya da bununla ilgili bir proje var mı? Napoli’de bağları görmek isteyen turistlere üzüm toplatıyorlar üstüne üstlük bir de parasını alıyorlar.  Bahçeye girmek para kazandırıyor.”

 

“FINDIK BORSASINI KURMUŞUZ, FİYATINI BELİRLEYEMİYORUZ”

 

EGD Başkanı Toprak, geçtiğimiz ay da Ordu’ya gittiklerini belirterek buradaki gözlemlerini de kısaca şöyle aktardı:  “Ordu da fındık ile ilgili bir şey yapmamış, fındık borsasını kuramamışız.  Fındığın fiyatını belirleyemiyoruz. Ordu’da şelaleler var, turizm ile tanıtamıyoruz. Aynı şekilde Malatya’da bir Levent Kanyonu var ki Kanada’dakinin aynısı.  Bu kanyonu düzenleyen çalışkan valiyi Malatya’dan göndermişler, sanki çalışmak ve iyi bir şey yapmak suçmuş gibi.  Anadolu’dan Trakya’dan bunları değiştireceksek yerine daha iyisini koyamayacaksak çalışmalar ve başarılı olmak ne işe yarayacak?”

 

“İPSALA PİRİNCİ, SATIR ET, SAROZ BALIĞI MARKA OLMALI”

 

Son olarak Celal Toprak markalaşma konusuna değinerek “Yörenin İpsala Pirinci, Saros Balığı, Satır Eti mutlaka markalaştırılmalı. Bugüne kadar bunlarla ilgili hiç bir şey yapılamaması üzüntü verici. İpsala Pirinci, Satır Et, Saros Balığı için marka değeri yaratılırsa dünyaya daha iyi pazarlanabilir. Buranın markası olarak iş çözülebilir. İşlerin Ankara’ya bırakılamayacak kadar ciddi bir iş olduğu belli. Tokat’da, Ordu’da, Malatya’da bu çıkışları yapabiliriz. Kimsenin bizi kurtarmasını beklemezsek, bu önemli işleri harekete geçirirsek başarırız” diye konuştu. 

 

SAROS KENDİ KENDİNİ YENİLEYEN 3 KÖRFEZDEN BİRİ

 

Saros  Körfezi Turizm Otelciler Yatırım Derneği Başkanı Mustafa İşçimen,, 48 yıldan beri Saros’da  yaşayan biri  olarak uzun yıllardır turizmde bir mücadele başlattıklarını söyledi.  Markalaşma konusunda son 5 yılda adımlar atıldığını hatırlatan İşçimen şu açıklamaları yaptı: “Saros dünyanın kendi kendini yenileyen 3 körfezinden biri.  Doğal yapısı ile Saros Körfezi ve Turizm Otelciler Yatırım Derneği olarak alternatif turizmi nasıl başarırız diye harekete geçerek bir yapay nesil projesi ürettik. Dünyanın ilk Sualtı Müzesini Saros’da yaptık. Bu projede hiçbir devlet desteği yok, tamamen gönüllü ve çevreye duyarlı insanların desteği ile Erikli’de başladık. Son 5 yıldır EMITT Fuarı’nda yaptığımız tanıtımlarda Edirne’de deniz var mı dediğimizde birçok insan yok diyordu. Oysa Saros Edirne’nin incisidir.”

 

2 BİN YATAK, 300 BİN KİŞİ TURİST..MİSAFİRLERİ AĞIRLAMAK SORUN

 

İşçimen, bölgede yatak sayısı ile gelen turist sayısı konusunda oldukça sıkıntılı olduklarını ifade ederek Saros Körfezi ve Turizm Otelciler Yatırım Derneği’ni daha güçlü bir platforma oturtmak istediklerini söyledi ve şöyle konuştu: “Bugün Saros Körfezi’nde yer alan Enez’in yazlık nüfusu 300 bini buluyor. Kışın bu nüfus Enez merkez de dâhil 10 bindir. Enez’de 8 bin villa, Erikli’de 6 bin 300 villa bulunuyor.  Saros Körfezi’nde 2 bin yatak kapasitesi var. 300 bin kişiyi bu 2 bin yatakta ağırlayamıyoruz. 3 tane belgeli tesis var. 6 tane de turizm belgeli olmayan belediyeye bağlı tesis var. Her geçen gün derneğimizi daha güçlü platforma oturtmak istiyoruz.  Bu nedenle bölgede özellikle kamuyu faaliyete geçiren destekleri bekliyoruz, kamu kurumlarının ivedilikle el atması daha önemli. Bir an önce planlanması yatırımcıyı da etkiler.  Aldığı arsanın turizm alanına girip girmediğini ve ticari alana dâhil olup olmadığını bilemiyorlar.

 

HAKAN İNCİ: “TURİZMDE PATLAMA YAPTIK FAKAT HAZIR DEĞİLİZ”

 

EGİAD (Edirne Genç İşadamları Derneği) Başkanı Hakan İnci de Saros Ekonomi Zirvesi’nde bir konuşma yaparak hem otel işlettiklerini hem de müteahhitlik işi yaptıklarını belirterek Hamzabeyli bölgesinde Keşan, İpsala ve Enez’i birlikte değerlendirmek gerektiğini söyledi.  Bu 3 ilçe ekonomisinin zincirleme olarak birbirine bağlı olduğunu ve sonuçların Hamzabeyli’ye olumlu yansıdığını söyledi.  Turizm olarak Saros’un tercih edildiğini belirten İnci “Yakın olduğu için en büyük tercih nedeni. Bölgede profesyonellik şart kendi içinde yaratılan döngüden kurtulmamız lazım. İlgi farkındalık yaratır. Ben Enez’den başladım. Enez’e bin kişi geldi. Biz 3 yüz kişi ağırladık. Diğer 7 yüz kişi ne oluyor derseniz. Komisyoncuların ve ev pansiyoncularının eline kalıyor. Böyle olunca olumsuz sonuçlarla karşılaşılıyor. Bir daha sakın oraya gitmeyin, iyi yemek yiyemedik vs kötü propagandaların kurbanı oluyoruz. Patlama yaptık, fakat hazır değiliz.”

 

“EĞİTİM EKSİK, PERSONEL YETİŞTİREMİYORUZ”

 

İnci Oteli’nin sahibi EGİAD Başkanı Hakan İnci, “Hayat planlamasını sahile göre yapmıyoruz, 4 bin kişiye hizmet ederken 50 bin kişiye hizmet etmek zorunda kalıyoruz” diyerek kendilerinin işletmeci olarak mağdur olduklarını,  personel bulamadıklarını önemle vurguladı.  İnci, otel olarak eğitim konusunda profesyonel olarak bu işe soyunduklarını belirterek bir dolu zorluklarla karşılaştıklarını ifade etti ve bu zorlukları şöyle açıkladı:

 

“Otel kısmında bu ihtiyaç doğduğu için oteli açarken eğitim verelim, profesyonel olarak çalışalım dedik. Öğrencileri yetiştirmeye başladık. Daha sonra nişanlım göndermiyor, evlendim vs. gibi olumsuzluklarla karşılaştık. Her yıl sil baştan yapıyoruz,  mutlaka eğitim şart diyoruz. Kendi vizyonunu turizm olarak koyan il, ayda bir de olsa bu bilinci vermeli. Eğitimle tarihi eseri öğretmeliyiz. Bunu da ilkokuldan başlayarak öğretmeliyiz psikolojik olarak alt yapısını hazırlamalıyız.  Hizmet alanında alt yapı eksikliklerimiz var.  Personel olarak gençleri yetiştirmek lazım ve bunun için de iyi bir eğitim programına ihtiyaç var.”  

 

 “ÇELTİK ÜRETİYORUZ, MARKALAŞAMADIK”

 

Turizmden sonra ikinci konumuz çeltik. Yarın İpsala’ya geçeceğiz.  Çeltik konusunu yerinde göreceğiz. Orada çok ciddi para kazanıyorlar, üretilen çeltik yalnız dışarıdaki fabrikalara satılıyor.  Paşaköy’de bazı tesisler çok yeni.  Hem tarımsal hem de turizm açısından bakınca yatırıma da istihdama da yönelinmesi için alt yapıyı hazırlamalıyız. Reklamlar bize olumlu dönmeli.”

 

ABDULLAH BOSTANCI: “ENEZ 9500 YILLIK TARİHİ İLE DİMDİK AYAKTA DURUYOR”

 

Enez Belediye Başkanı Ecz. Abdullah Bostancı öncelikle bu topluluğu Enez’de buluşturan Edirne Genç İşadamları Derneği ve Ekonomi Gazetecileri Derneği’ne teşekkür ederek  “Enez ve Sahil Ekonomisi” konulu geniş bir sunum yaptı.

 

Bostancı, Enez ve sahil ekonomisi ile birlikte tüm Saros Körfezi’ni kapsayan ekonomik değerlerini ortaya çıkarıp geliştirilen ve geliştirilecek olan projelerin tartışılmasının ve bölge coğrafyasına yeni katma değerlerin yaratılmasına çalışılmasının çok önemli olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:

 

“Enez tarihi zenginlikleri ve doğal dokusu ile süslenmiş batısı Yunanistan ile Türkiye arasında sınır oluşturan Meriç nehrinin Ege Denizi’ne geniş bir delta ile dökülüyor. Güneyinde 28 km sahili olan Ege Denizi bulunuyor. Kendi kendisini temizleyen ender kıyılardan birisidir. Doğusu geniş çam ormanları ile çevrili, oksijen oranı yüzde 93, önünde Ege Denizi, kuzeyinde Gala Gölü bağlantılı balık deposu birçok lagün göller mevcut. Kuzeyinde Hisarlı Dağı ile çevrili. Bu coğrafya ve doğal güzelliklerin ortasında M.Ö. 4000 yıllarına ait içinde Ayasofya Kilisesi ve sonradan Fetih Camii olmuş büyük bir kalesi halen dimdik ayakta duruyor. Enez 9500 yıllık tarihi ile dimdik canlı bir şekilde yaşamını sürdürüyor.”

 

ENEZ, DOĞAL VE TARİHİ GÜZELLİKLERİ İLE TURİZMDE ÖNE ÇIKMAK İSTİYOR

 

Enez Belediye Başkanı Ecz. Bostancı, yörenin balıkçılık, tarım ve gelişen turizm ile geçimini sürdürdüğüne dikkat çekerek Enez’in en büyük hedefinin doğal ve tarihi güzellikleri ile turizmde ön plana çıkmak olduğunu söyledi. Turizm hedeflerini gerçekleştirmek için Enez’in bu güne kadar birçok yatırım yaptığını vurgulayan Bostancı “Bundan sonraki turizm hedefleri doğrultusunda yapacağı yatırımları da projelendirdi” dedi.

 

32 MİLYONLUK KANALİZASYON VE ARITMA ALT YAPI TAMAMLANDI

 

Enez Belediye Başkanı Ecz. Bostancı, yatırımlardan birkaç tanesini anlatarak örnek modern bir imar planı hazırlandığını belirterek şu bilgileri verdi: “32 milyon liralık  (eski para trilyon) kanalizasyon ve arıtma gibi altyapı hizmetleri bitirildi. 3 milyon liralık üst yapının düzenlemesi için yeni bir beton santralı ve beton parke fabrikası temeli atıldı. Çalışmalara turizm hedefleri doğrultusunda devam ediyoruz. Enez altyapı hizmetlerinden sonra artık tarihi ve doğal güzelliklerinin daha rahat gezilebilecek süslenmeye yönelik fiziki görünümünü düzetmeye hız verdi. Kaymakamlığımız, belediyemiz ve Trakya Kalkınma Ajansı işbirliği ile sahil bantında 430 bin liralık yeni sosyal alanlarının yapımına başlandı. Turizm gelişmesinin olmaz ise olmazı olan liman 2 milyonluk yatırımı ile ihalesi yapılıp hemen fiziki altyapısı, elektrik, su ve diğer derinleştirmeye yapım işlemlerine başlandı. Diğer taraftan görkemli tarihi kale ve kale içinde bulunan Ayasofya Kilisesi eski otantik yapısı korunarak Fatih Camii olarak onarıma başlanmış yaklaşık 20 milyon liralık bir yatırımdır. Turizm hedefleri doğrultusunda gelişmekte olan Enez’e 3 bin 100 metrekare kapalı alanlı çağdaş modern yeni bir tarihi, doğal güzelliklerimizi ve tüm canlı popilasyonları,kuş ve diğer yaban hayatın gösterileceği yeni bir Gözlem Evi’ne  kalenin bitişiğinde başlandı. Turizmin gelişmesi ekonominin canlanması ve yeni katma değer alanlarının yaratılması için başlıklar halinde sayabileceğimiz lagün göllerinin ıslahı, derinleştirilmesi ve kenarlarının taşlanarak çevresinde yeni eşil alan, par ve oturma alanlarının oluşturulması ve tüm Enez’i bütün çevresi ile gezilebilecek yol ağı projesi yaklaşık 15 milyon liradır.”

 

ENEZ’İ 350 BİN TURİST ZİYARET EDİYOR

 

Bostancı, Enez ve Saros Körfezi sahil bantını yaklaşık 300-350 bin yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiğini vurgulayarak bu sahil bantındaki turistik alanların birbirleriyle bağlantılarının bulunmadığına dikkat çekti ve şöyle konuştu: “Enez – Sultaniçe - Büyükevren – Vakıf-Karaincirli – Yayla – Erikli – Mecidiye sahil yolu yapılarak bu ayrı ayrı lokal olarak bulunan turistik alanların birbirine yol ile bağlantısı sağlandığında bu turistik alanlardan İzmir yoluna daha kolay ulaşılarak yeni turizm katma değeri yaratılacaktır.”

 

Suni batıklar oluşturarak yeni dalış alanları yaratmak gerektiğine dikkat çeken Bostancı “Enez ve Saros’un  turizm hedefleri doğrultusunda  yeni katma değer alanları sağlanarak  ekonomiye kazandırmak için sınır ötesi ilişkilerini geliştirerek  komşumuz Yunanistan Dedeağaç feribot seferlerinin yapılmasına önem verilmesi  gerekiyor” dedi.

 

TOPRAK: “ENEZ VE SAROZ KENDİNİ İFADE ETMEKTE ZORLANIYOR”

 

Belediye Başkanı Bostancı’dan sonra söz alan EGD Başkanı Celal Toprak, Enez ve Saros’un kendini ifade etmekte zorlandığını belirterek kendisini iyi tanıtması ve yatırımcılara iyi anlatması, yaptığı projelerle istihdama yönelinmesi gerektiğini söyledi.

 

Toprak yapılması gerekenleri de şöyle sıraladı: “Sosyal ve kültürel etkinlikler düzenlenmeli. Festivaller bölgesel hale getirilmeli. Çeltik tarlaları ve sinek olayı ile ilgili çalışmalar çok önemli. Burası Ezanın en son okunduğu yer olduğuna göre batıya yakınlığını dile getirmek lazım. Halkın kültür zenginlikleri ile balık tutarak, ziraatla yaşamlarını etkinleştirmeli. Bölgenin turizm açısından da önemli bir gelir kaynağı olduğu görülüyor. Bir diğer alternatif turizm çeşidi olarak da Dalış Turizmi öne çıkarılmalı.  Bu turizm çeşidi hem paralı turisti getirir hem de turizmde kaliteyi arttırır. Yalnız dalmak için bir ülkeye giden yabancı ziyaretçiler var. Saros  neden bunları ağırlamasın? Dalış turizmi ile ilgili yatırımlara ağırlık verilmeli ve belki de bu alanda dünyada bir marka olabilmek için çalışılmalı. Dalma turizminin 12 ay devam ettiği takdirde mutlaka bölgeyi kurtaracağı vurgulandı.”

 

 

ÖZAY ÖZTÜRK: “BÖLGENİN SULAMA PROJELERİ ÖNEMLİ”

 

Edirne Ticaret Borsası Başkanı Özay Öztürk bölgede sulama ile ilgili projelerin yapıldığına dikkat çekerek Türkiye geneline bakıldığında bölgenin 3 katı yağmur aldığını söyledi. Hamzadere, Çakmaklı, Çömlek Dere projesinin Türkiye’nin bölgedeki ürün deseninin değişmesi açısından önemine dikkat çeken Öztürk “Trakya’da buğdayın ekilmesini çok doğru bulmuyorum. Verimlilik fazla olmuyor katma değer yaratmıyor. Buğday Anadolu’da ekilmeli. Hayvancılık et açığı ile gündeme gelen bir konu. Sulama projeleri çok önemli. Sulamalar ile birlikte çeltik üretimi artacak. Son dönemlerde meyvecilik yatırımları var, farklı ürün desenlerinde farklılaşmayı beliyoruz. Ayrıca meyve suyu üreten tesisler, hayvancılık, aile çiftliği, gıda stratejisi ile tarım ön plana çıkacak. Endüstriyel hayvancılık belirli seviyeye getirilmeli.  Ölçekler büyütülmeli. Bölgemiz hayvancılık açısından çok uygun. Hammaddeleri üreten bir yapısı var. Durum böyle olunca köyden kente göçün de önüne geçilecek. Ekonomik üretim yapılacak. Trakya’da araziler çok verimli. Yatırımcı bir iki yıl para kazanmadı mı yatırımı durdurur. Tarım çok geniş ve üzerinde durulması gereken bir konu.”

 

PANEL SONUCUNDA DİLE GETİRİLEN KONULAR

 

Panelin sonunda Hürriyet’ten Yalçın Bayer, EGD Başkanı Celal Toprak, EGİAD Başkanı Hakan İnci, Yerel Gazete Haber’den Kerim Yurk, Ticaret İl Müdürü Mahmut Altuğ da konuşmaları ile katkıda bulundu.  Bölgeye has balıkçılık konusundaki sıkıntılar, sorunlar dile getirildi. Trol ve gırgırla avlanmaya son verilmesi istendi. Yerelden bölgesele, bölgeselden yerele kalkınmanın önemi anlatıldı. Belediyelerin yeterli hizmet vermemesinden söz edildi. Yazlıkçıların evlerini pansiyona verdiği veya boş kaldığı zaman kira ödeyip ödememesi ile ilgili sıkıntılar masaya yatırıldı.  Saros ile ilgili mutlaka koruma planı uygulanması gerektiğine işaret edildi. Dalma turizminin 12 ay devam ederse mutlaka bölgeyi kurtaracağı vurgulandı. Tehditler konusunda yeterli bilincin olmadığı, tarihi eserlerin korunmadığı ve arıtmaların çalışıyor gibi gözüktüğü fakat çalışmadığı konuları da önemle üzerinde durulması gereken hususlar olarak işaret edildi.

 

Panelin kapanış konuşmasını Edirne Genç İşadamları Derneği (EGİAD) Başkanı Hakan İnci yaptı. Bölgede altyapı eksikliğine dikkat çekerek bunlardan en önemlisinin havaalanı olmadığını vurguladı. 

 

 

Keşan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Helvacıoğlu:

 

“Balkanlara çok yakınız. Balkanlar pazarını çok önemsiyoruz”

 

Helvacıoğlu:  “Domates ekeceksek salçayı da yapmalıyız.  Pirinç ekeceksek lapayı, mamayı da yapmalıyız.  Biz bugüne kadar hep yetiştirmişiz ve satmışız. Artık yetiştirdiğimiz ürünü işlememiz gerekiyor”

 

Saros Ekonomi Zirvesi  programı kapsamında Keşan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Helvacıoğlu Ekonomi Gazetecileri Derneği üyelerini  akşam yemeğinde konuk ederek “Balkanlara çok yakınız. Balkanlar pazarını çok önemsiyoruz” dedi ve bölge ilgili ile önemli açıklamalarda bulundu.

 

SATIR ET

 

Keşan Ticaret Odası Başkanı Mustafa Helvacıoğlu’ndan Tescilli Satır Et’i tanıdık ve etin özelliklerini öğrendik. Etin yüzde 70’i kuzu, yüzde 30’u dana ve satır ile dövülüyor.  İçine yüzde 1-2 oranında tuz katılıyor ve tamamı et,  ızgarada mangal kömürü ile pişiyor.  250 gramlık porsiyonlar halinde satılıyor.

 

İPSALA PİRİNCİ

 

Keşan Ticaret ve Sanayi Odası Bakanı Mustafa Hevacıoğlu, İpsala pirincinin de tescilleneceğini belirterek Rüştü Bozkurt’a İpsala pirinci ile ilgili bilgi verdiklerini söyledi. Tekirdağ’a 80 km, Edirne’ye 120 km uzaklıkta olduklarını ifade eden Helvacıoğlu açıklamalarına devam ederek birçok eksikliklere dikkat çekti ve şöyle dedi: “Eksikler çok. 1/25’lik planlar 2016-2017’de çıkacak. Çanakkale’ye 70 km yol var. Bu arada 30 bin ev, yatak kapasitesi olmayan otel var. Engelleri aşamıyorlar. 1/25’lik planlar çıkınca engeller aşılacak. 2023’e kadar üç belediye beraber çalışacağız. Ortak akıl, yuvarlak masa, akıllarımızı birlikte yürütüyoruz. Yaklaşık 120 bin nüfuslu. Havzada ticaret, tarım yapılıyor. Yazın 300 bin nüfus oluyor. Altyapı sıkıntısı var. Tahıl merkezi olan yörede çeltik ekiliyor. Bunu da pazarlayamıyoruz. Çeltik tarlalarımız ve pirincimiz meşhur. Pazarlama ve reklam sorun. Köylü ve çiftçi azalıyor. İkinci ve üçüncü nesil üniversitede okuyor.”

 

TÜRKİYE’DE PİRİNCİN YÜZDE 55’İNİ ÜRETİYORUZ

 

Bölgede 27 pirinç fabrikası olduğunu belirten Helvacıoğlu  “Türkiye’deki pirincin yüzde 55’ini üretiyoruz” dedi ve şöyle devam etti:  “Pazar günü Enez’den İpsala’ya geçerken Gala Gölü’nü  ve  220 bin dönümlük  çeltik tarlalarını  göreceksiniz. Yunanistan, Bulgaristan’dan gelen sular buradan geçiyor. Trakya Üniversitesi bu bölgedeki çeltiğe sağlık raporu verdi. Kanserojen etkisi yok. Ürünlerimizi yatırıma çeviremiyoruz. Türkiye’deki enflasyonun sebeplerinden bir tanesi gıda enflasyonudur. Bu bölgenin çok kıymetli olacağını ben iddia ediyorum. Hamzadere Trakya’nın GAP’ı. Turizmi şekillendirebilirsek iyi verim alabiliriz. Tarımı şekillendirecek ürün desenini belirlersek tarımı 4’e katlarız. Trakya Hollanda kadar. fakat bizim ihracatımız ile Hollanda’nın ihracatı ortada.  Domates ekeceksek salçayı da yapmalıyız.  Pirinç ekeceksek lapayı, mamayı da yapmalıyız.  Biz bugüne kadar hep yetiştirmişiz ve satmışız. Artık ürünü işlememiz gerekiyor. Türkiye’nin yüzde  33 bamyası bu bölgede üretiliyor. Fakat  Superfresh veya Dardanel bamyayı bizden 3 liraya alıyor ve paketliyor,  15 liraya yarım kilosunu satıyorlar. Bizim bunlarla ilgilenmemiz lazım. Kooperatifler ya da birlikler oluşturmalıyız. .Ben TOBB’un Tarım ve ekonomi komisyonundayım. Maalesef geçen yıl  tarım yüzde eksi 2 idi.  Tarım politikaları Türkiye’de yeni dönemde daha iyi olmalı. Eksiğimiz çok. Brezilya dünyada tarım ekonomisi ile büyüdü. Sanayi gelişecekse tarımla gelişmeli.”

 

YUNAN PAZARIMIZ VAR

 

Bölgede tarım, ticaret ve turizmin olduğunu belirten Helvacıoğlu  “Bir de Yunan pazarımız var” diyerek şunları söyledi: “Kavala’dan başlayan 600 bin gibi bir nüfus Keşan’a alışverişe geliyor. Ciddi bir alışveriş potansiyelimiz var. Sıcak para geliyor. Sınır ticareti sayesinde ekonomide fırsatlar yaratılıyor. Hacimi ölçemiyoruz, ancak her cumartesi Keşan’ın en büyük pazarlarından birisi. 15-20 otobüs 300 kadar özel araba gelir gider.  Yunanlılarla veresiyelerimiz bile vardır. Yorgo da müşterimiz diğer arkadaşlar da. Taksiler gider gelir. Ticaret Odası olarak üyelerimize Yunanca mailler,  Dedeağaç’taki restoranlara da Türkçe mail gönderiyoruz.”

 

EKONOMİ PAZARI DOSTLUKLARI ARTIRDI

 

Helvacıoğlu, ekonomi pazarının dostlukları artırdığını vurgulayarak “Markalaşmaya gidiyoruz. Çocuklarımızın hepsi İstanbul gibi büyük kentlerde okuyorlar. Geri dönmeleri için çaba sarfediyoruz” dedi.

 

Bölgede genç nüfusun işsizlik oranının yüzde 25-30’larda olduğunu hatırlatan Helvacıoğlu şöyle devam etti: “60 bin nüfusun 16 bini Roman vatandaşları ve onlarda da işsizlik yüksek. Eğitimleri yok ekonomileri bozuk. Onlara da çözüm bulmaya çalışıyoruz.  Yeni OSB’de 5 bin kişilik bir istihdam sağlamaya bakıyoruz. Sadece Gıda OSB’miz.Çelitik, yağ, un, bisküvit fabrikaları. Gıda işleyen et ürünleri ve süt ürünleri fabrikaları var.  Balkanlara çok yakınız. Balkanlar pazarını çok önemsiyoruz.  Yakın zaman bir kampanya başlattık. Denizli’nin tekstilini, Konya’nın ayakkabısını ve Gaziantep’in halısını tanıtıyoruz. Bölgemizin insanı oradan alsın ve oraya ürünlerini satsın diye kampanya başlatıyoruz.  Esnafa Yunanca kurslar veriyoruz. Yunanca kitapçıklarımız var. Karşılıklı ticaret ve dostluğu geliştirmek için elimizden geldiği kadar çabalıyoruz. Batı Trakya’da yaşayan 600 bin nüfusun 120 bini Türk kökenli. Ekonomileri maalesef iyi değil. Yunanistan tarafında saat 14.00 gibi iş yerleri kapıları kapatıyor. “

 

“Bu yıl tarımdan iyi hasat bekliyoruz” diyen Helvacıoğlu açıklamalarını şöyle tamamladı: “Buğday ve ayçiçekte yüzde 10 daha fazla verim bekliyoruz. Çeltik piyasasında bütün Türkiye’ye yetecek kapasitedeyiz. Dünyanın en iyi teknolojisini kullanıyoruz.

İtalya’dan daha iyiyiz. Çeltikte yüzde 50 İstanbul kökenli, yüzde  50 yerel yatırımcılar var.  Sezon ve Reis, Torunlar burada. Çeltik tarlaları vâkıfın, şirketlere kiralanıyor.”

 

Haber ve Fotoğraflar:

AVRUPA BİRLİĞİ VİZYONU HABER

Cazibe Ulutaş

Serap Girgin Baykal

  YORUMLAR

0 Yorum YORUM YAP
Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
YUKARI