28-03-2018 17:01:36 Son Güncelleme: 28-03-2018 17:15:36

Yeni Nesil Kadın Fırıncıların Ayak Sesleri Yükseliyor

Yeni Nesil Kadın Fırıncıların Ayak  Sesleri Yükseliyor

Hamur bizim ata sporumuz diyen  Diler TERZİ  6 yıl önce sağlıklı ekmek yapmak sevdasıyla kendi ekmeğini evinde yapmaya başlamış. 

 

Ailesi tarafından sevilerek tüketilen ekmeklerinin kokusu ve tadı  komşularına da ulaşmış. Sevgi ve sabırla yaptığı bu işin, profesyonel hayatına geçirmesi gerektiği  şeklindeki çevresinden gelen tavsiyelere daha fazla kayıtsız kalamayan Diler Terzi,  bu tutkulu el emeğini hakettiği yerlere taşımak için gerekli adımları atmaya karar vermiş.

Daha önce fırıncılığa yönelik aldığı eğitimleri yetersiz bulan Diler Terzi, araştırmalarının sonucunda Türkiye’nin ilk ve tek fırıncılık okulu olan İSMEK Profesyonel Fırıncılık ve Pastacılık Okulu ile tanışarak burada 2 dönem eğitim almıştır. Türkiye Fırıncılar Milli Takımı üyesi, sektörün duayeni Şef Muammer Şimşek ve yine sektöre yönelik değerli katkıları bulunan Şef Recep Sancar’a verdikleri eğitim ve aktardıkları tecrübeleri dolayısıyla teşekkürlerini sunan Diler Terzi, sektörün eğitim alanında büyük bir ivme kazanmasını sağlayan ve sektördeki kadın istihdamına yönelik büyük destek veren, yine sektör duayenlerinden İSMEK Profesyonel Fırıncılık ve Pastacılık Okul Müdürü Mehmet Ali Öztel’e katkılarından dolayı minnettar olduğunu dile getiriyor. Profesyonel Ekmekçilik Eğitimi kapsamında; Probiyotik doğal maya kültüründen eşki mayalı ekmek yapımı, temel ekmekçilik eğitimleri ve ekmek üretimi yanısıra dünya ekmek çeşitliliği eğitimini alan Diler Terzi, tüm bu eğitimlerin sonunda sektöre adım atmak istediğinde ise profesyonel bir ekmek ustası olsa da “kadından ekmek ustası olur mu?” ön yargısı ile mücadele ederken bulmuş kendini.

 

Bilirsiniz ki, atomu parçalamaktan daha zordur önyargıyı yenmek.

 

 

Diler Terzi, bu konuda yaşadıklarını şöyle dile getiriyor:

 

“Türkiye'de aşçılık kültüründe ve  fırıncılık  sektöründe kadının güçlenmesini, endüstriyel mutfaklarda hak ettikleri yerleri almalarını ve kadınları ekonomik, politik ve sosyal anlamda desteklenmesini hedefleyen biriyim..Türkiye’de  Kadın  Ekmek şefleri  endüstriyel mutfaklarda  eşitsiz ve dışlanan konumunun değişmesi ve genel olarak erkek egemen olan sektörün kadınların da bu sektöre önemli katkılarda bulunabileceğini düşünmekteyim. "Kadından Ekmek ustası olmaz," "Kadın fırıncı olur mu canım, elinin hamuruyla erkek işine karışılmaz" gibi söylemleri kırmak ve aslında kadının elinin hamuruyla aslında ne de güzel bu mesleği icra edeceğini göstermek istiyoruz..Türk kadının gücü hafife alınmamalıdır. Geçmişten günümüze kadar kadının gücü, gerçekleri görmek isteyen için ayan beyan ortadadır. 

 

Eski dönemlerde ve hatta yakın geçmişte ekmeği mahalle fırınlarında kadınlar (ananelerimiz) ekşi hamur (maya) kültürüyle yaptığını bildiğimiz halde küreselleşme ve sanayileşmenin sonuçları olan fazla üretim, iş gücünün artmasına neden olmuş ve erkek egemenliğine geçmiştir..Ama bu  durum kadının bu sektörde faaliyet gösteremeyeceği anlamına gelmemelidir. Çünkü iş gücü artması ile birlikte teknolojik gelişmelerde meydana gelmektedir. Artık kas gücüne ihtiyaç eskiden olduğu kadar fazla olmamasından ve kadınlarının azimleri sayesinde azınlıkta da olsa kadın ustalarımız ve sektörde çalışan bayanlarımız var ama yalnızlar... 

Ülkemizde kadın ustalar yetişiyor. Ben de onlardan biriyim. Kadının bu sektörde desteklenmesini, evlerinde üretim yapıp satmak yerine faal olarak  sektöre dahil olmalarını istiyor, bunun sektöre yeni bir ivme kazandıracağını ve fırıncılığın çehresinin pozitif anlamda değişeceğini düşüyorum.”

 

 

 

  YORUMLAR

0 Yorum YORUM YAP
Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
YUKARI