21-01-2014 11:31:56 Son Güncelleme: 21-01-2014 13:05:56

TAHA KARGO TÜRKİYE - IRAK ARASINDA KÖPRÜ KURDU

Taha Group, Ortadoğu ve Irak pazarında Türk iş adamlarına sunduğu güvenilir hizmetlerle farklılığını ortaya koyuyor. Irak pazarındaki Türk iş adamları için verilen hizmetlerle önemli bir köprü oluşturduklarını belirten Taha Kargo Yönetim Kurulu Başkanı Emin Taha, Taha Group’un donanımlı ve profesyonel kadrolarıyla Irak’ın tümüne güvenilir hizmetler verdiğini belirtiyor.
TAHA KARGO TÜRKİYE - IRAK ARASINDA KÖPRÜ KURDU
Emin Taha, 1998 yılında kurduğu Taha Kargo’yla bugün adını iş dünyasına ve Türkiye’ye duyurmayı başardı.125 dolara aldığı daktilo ile ticaret hayatına başlayan EminTaha bugün 220 milyon dolarlık ihracat yapan Taha Kargo’yla Türkiye’nin ihracat yapan ilk 100 firma içerisinde 57. sırada yer alıyor. Firma aynı zamanda Irak’aihracat yapanfirmalar arasında da 3. sırada bulunuyor. Türkiye ile Irak arasında ticaretin en güvenilir bağını kuran Taha Group, her geçen gün başarı ivmesini arttırarak faaliyetlerini sürdürüyor.2004 yılında TİM'in ihracatçılar sıralamasında, 856.sırada yer alarak ilk1.000'e giren Taha Group, 2011'de 97’nci 2012'de ise 57’nci sıraya yükseldi. Türkiye'de halihazırda 57 bin ihracatçı firma arasında 57.sırada yer alma başarısının haklı gururunu yaşayan Taha Kargo Yönetim Kurulu Başkanı Emin Taha, "Bu başarılarımızdan dolayı mutlu ve gururluyuz.Bir taraftanda hersene gittikçe artan bu başarımızı, ileriki yıllarada taşıma sorumluluğu hissediyoruz. Bunun için çok daha fazla çalışacağız" diyor. Taha Kargo Yönetim Kurulu Başkanı EminTaha,başarı öyküsünü Ekovitrin’e anlattı.
 
“AMBARGO ALTINDA TİCARETE BAŞLADIK”
 
Kendi işinizi kurma fikriniz nasıl oluştu?
 Irak’tan İstanbul’a gelmem ve iş hayatına başlamam 1994 yılının sonlarına denk geliyor. 1998 yılına kadar bir şirketim yoktu. Diğer firmalar üzerinden yaptığım işler oluyordu. Sonrasında bazı sıkıntılar yaşamaya başladım.  En iyisi kendi iş yerimi kurayım ve Irak’a ticaretimi oradan yapayım dedim ve Taha Dış Ticaret’i kurdum. Başlangıçtaki hedefim kendi malımı yükleyip nakliyesini Irak’a yapmaktı. Kendi işimi yapmaya çalışırken Irak’taki arkadaşlarım bunu duydu ve biz de Türkiye’ye gelmek istiyoruz ama kimseye güvenemiyoruz dediler. Madem sen ordasın bizim mallarımızı da gönder dediler. Ben de tamam dedim ve baktım ki bu işin devamı geliyor… O dönemde Irak’a sık sık gidiyordum. Her gittiğimde bir ay kalıyordum. Orada her ile gidiyordum. Bu illerin çarşı pazarlarını, esnaflarını geziyordum ve bu faaliyetimi anlatıyordum. Türkiye’yi, İstanbul’u buradaki ürün kalitesini anlatıyordum. Bu şekilde onları bu - raya çekmeye çalıştım. Bu vesileyle çok emek harcayarak bugünlere geldim. Gün gelirdi ailemi günlerce gö - remez olurdum. İklim koşulları vardı, en önemlisi de İran-Irak savaşı devam ediyordu. Bir yandan bombalar patlıyor, hiç aldırmadan orada turlarımı devam ettirdim. Buna mecburdum. Bu benim vatanım ve ben orada büyüyebilirdim. Orayı biliyordum. Başka şansım yoktu. Onun için o dönemlerde başka bir iş adamı, yani İstanbul’da olup da Iraklı olan, ya da tam tersi durumda olan bir kişi böyle bir ticari faaliyetin içerisinde olmadı Irak’la çünkü Irak ambargo altındaydı, çok kötü şartlar altındaydı, parasız ve ekonomisi çökmüş bir devletti, Iraklı vatandaşın alım gücü yok denecek kadar düşüktü fakat ben oraya ticaret yapmaya çalışıyordum. 
 
125 DOLARLIK DAKTİLO İLE TÜRKİYE’DE İŞE BAŞLADI
 
Taha Group'un amiral gemisi Taha Kargo son yıllarda hızlı bir büyüme sergiliyor. Taha Kargo'nun kuruluş serüvenini anlatır mısınız?
 
Taha Kargo 1998 yılında kurdum. O günden bugüne lojistik sektöründe 15 yıl geride kaldı. Sıfır sermayeyle bu işe koyulduk. 125 dolarlık bir daktilo ile işe koyulduk ve bugünlere geldik. Daktilonun hikayesi de oldukça ilginç. Ticarete atıldığım ilk yıllardı. Yazışmalarım için daktiloya ihtiyacım vardı. Cağaloğlu’na geldiğimde bir daktilo almayı planlıyordum. Bir dükkanda daktilo gördüm. Satıcıya nakit para ödeyemeyeceğimi söyledim. Üç eşit taksitte ödeyebilirim kefilim de yok dedim. Verir misiniz dedim? Satıcı o kısa sürede tavırlarımı samimi ve güvenilir buldu. Bana güvendi ve daktiloyu bana sattı.  Biz adama bakarız, anlarız dedi. Sen paramı getirirsin dedi. Üç ay boyunca taksitlerimi ödedim. Borcumu kapattım. Her şey takdiri ilahi. Ancak tabii her başarının başlangıcında iyi bir fikir ortaya konulursa o fikirden yola çıkarak plan yapılırsa hedeflere doğru zamanla azimle, sabırla iyi bir çalışmayla; dürüstçe olunursa muvaffak olunur. Türkiye’ye ilk geldiğimde Türkiye’den Irak’a, Irak’tan Türkiye’ye mal alıp satıyordum. O yıllarda, yani 1990’ların sonunda Irak’la Türkiye arasında ticaret yapacak sağlam ve güvenilir bir lojistik firması yoktu. En azından ben bulamadım. Yani böyle bir hizmeti sağlayacak kimse de yoktu. Irak’la böyle bir ticari ilişki kurmak kimsenin aklına gelmemişti.  Adam Irak’tan buraya gelmiş cebinde 10 bin dolar parası var ama malı alacak ülkesine gönderecek firma bulamıyor, gönderemiyor. O malı kimse gönderemiyor. Ancak bir TIR kiralaması lazım. O şahıs TIR kirası verirse o aldığı maldan zarar eder. Haliyle kimse Irak’tan buraya gelemiyordu. Dedim ki bu işi ben başlatayım ve bu işten ekmek yiyebileyim. O günlerden bugünlere geldik.
ALTINKÖPRÜ’DEN İSTANBUL’A
 
Peki  neden  İstanbul  ’u  tercih ettiniz?
 
 O yıllarda Irak’ta yaşayan birisi olarak gidilebilecek en güvenli yer benim için Türkiye’ydi. 1966 yılında Kerkük Altınköprü’de doğdum. 48 yaşındayım. İstanbul’a 1994 yılında geldim. Tabii İstanbul’a gelirken ailem yanımda değildi. Onları getiremedim. Irak’ta o yıllarda ağır şartlar vardı. Saddam Hüseyin yönetimi söz konusuydu. O yıllarda Irak’ta iş yapamaz hale geldim ve mecburen işi gücü bıraktım. Benim Irak’ta maddi durumum iyiydi. Eğer beni orada rahat bıraksalardı açıkçası Türkiye’ye gelmezdim. Oradaki tüm işimi gücümü bıraktım ve Türkiye’ye geldim ve burada kaldım. Ailemi buraya getiremedim belki ama burada kendime yeni bir aile kurmak nasip oldu. Burada evlendim ve yuva kurdum. Aile büyüklerim şu anda Kerkük’te yaşıyor.
 
“IRAK’LA TİCARET SON 10 YILDA 100 KAT ARTTI”
 
Geçmiş yıllara göre bir değerlendirme yaptığımızda Irak'la ticaret nasıl gelişti?
 
 2003 yılından sonra Saddam Hüseyin iktidardan uzaklaştırıldı. Irak o yıllarda Amerika Birleşik Devletleri tarafından işgal altına alındı. O tarihe kadar Irak çok katı kurallara bağlı ambargo altındaydı. Birleşmiş Milletler tarafından ticari mallara ambargo uygulanıyordu. Irak’a gönderdiğimiz malların miktarı çok azdı ama şu anda o miktarlar yüzde 100 artmış durumda. Belki daha da fazla. O yıllarda Irak’a iki sebepten dolayı mal gönderemiyorduk. Birincisi Birleşmiş Milletler ambargo koymuş, istediğiniz malı göndermek mümkün değildi. BM’ye dilekçe yazmak durumundasınız, buradan İhracatçılar Birliği’ne,  onlar da Ankara ticaret Müşavirliği’ne, Ticaret Müşavirliği de New York’taki Birleşmiş Milletler’in Irak masasına. Orada ambargo masası vardı. Evraklar orada bekliyordu. Birkaç ay içinde ancak yanıt geliyordu. Bunun yanında Irak kendi petrolünü öz - gürce satamadığı için ekonomisi çökmüş durumdaydı. Vatandaşın alım gücü düşmüştü. Ambargo kalksa bile Irak’ta alım gücü olmadığı için çok fazla mal gitmiyordu. Ancak bugün ambargo kalktığı için Irak’a malları - mızı rahatça gönderebiliyoruz. Şu anda Irak hükümeti kendi petrolünü kendi sattığı için sıcak para bol ve alım gücü de artığından dolayı bizim Irak’a ticaretimiz 2003 yılına kıyasla kat kat artmış durumda. 
 
Saddam rejiminde taşımacılık yapabiliyor muydunuz?
 
Evet yaptık. Biz geç gelse de izinleri alıyorduk. Tüketim az olduğu için fazla mal gönderemiyorduk.
 
Taha Kargo olarak " garantörlük sisteminiz" bulunuyor. Şu anda nasıl bir taşımacılık sistemine sahipsiniz?Kısaca bahseder misiniz?
 
 Irak’ta güvenlik ortamı tam anlamıyla sağlanamadığından bankacılık faaliyetleri de zayıf durumda. Ayrıca Iraklı müşterilerin Türkiye’ye gelip giderken para taşıma riskleri olduğundan biz kendimiz bu hizmeti onlara veriyoruz. Türk sanayicisine, üreticisine dedik ki siz malı Irak’a sattığınızda ödemeyi biz sizin yerinize tahsil ederiz. Irak’a iş yapan sanayici bu anlamda rahatladı. Ticaret canlandı. Taha Kargo bu sözü onlara verdi. Yeter ki siz satın, tahsilatı biz yaparız dedik. Paranın gelmesi, ödenmesi bizim derdimiz, bizim sorumluluğumuzda dediğimizden dolayı Türk piyasası Irak’a rahatlıkla mal satmaya başladı. Mallarımızı yüklüyoruz, depolarımıza koyuyoruz, biz tam bir lojistik firmasıyız. Bir TIR’da 100 tüccarın malı var.  Irak gümrüklerindeki işleri de yine biz yapıyoruz, tüm ithalat bedel - lerini biz karşılıyoruz. Daha sonra yine kendi TIR’larımızdan Irak’ta Erbil’de diğer TIR’lara aktarıyoruz. Erbil’den de Irak’ın bütün illerine, o malın gideceği depo neredeyse sağ salim biz götürüyoruz. Kontrolünü de biz yapıyoruz. Mal alındığı gibi midir yoksa değil midir diye kontrol ediyoruz. Taşınan ürünlerin tüm sorumluluğunu biz alıyoruz.
 
EMİN TAHA STK’LARDA AKTİF ROL ÜSTLENİYOR
 
Sektörlerin gelişiminde sivil toplum kuruluşları (STK) önemli bir görev üstleniyor. Sizinde bazı sivil toplum kuruluşlarında görevleriniz olduğunu biliyoruz.  Hangi STK' larda görevlerde bulunuyorsunuz? 

Sivil toplum kuruluşlarına önem veriyorum. TOBB’a bağlı DEİK’in Dış İlişkiler Kurulu’nda Türk-Irak İş Konseyi Başkan Yardımcısı’yım. MÜSİAD’da ise Ortadoğu Koordinatörü’yüm. Burada Lojistik Sektörü ve Yurt Dışı Teşkilatlarda Başkan Yardımcısı görevim var. Uluslararası Nakliyeciler Derneği’nde de Yüksek İstişare Heyeti’ndeyim. Tabii bu görevlerimin dışında Taha Kargo olarak üyesi olduğumuz sivil toplum kuruluşları da var. Laleli Sanayici ve İşadamları Derneği (LASİAD), Bayrampaşa Tekstilci ve Sanayici İşadamları Derneği (BATİAD), Osmanbey Tekstilci İşadamları Derneği (OTİ -AD) üyesi olduğumuz kuruluşlar. Onların da toplantılarına katılmaya gayret gösteriyorum. 
Kendi işleriniz dışında sivil toplum kuruluşlarında yoğun mesai harcıyorsunuz. Çok yoğun bir çalışma temponuz var. Bu yoğunluğa nasıl yetişiyorsunuz?


Tabii dediğiniz çok doğru. Çok za man gerektiren işler bunlar. Sivil toplum kuruluşlarına kendi işlerimden feragat edip onlara zaman ayırıyordum. Şirketteki çalışma arkadaşlarıma güveniyorum. Yokluğumu hissettirmiyorlar.


Taha Kargo'yu diğer firmalardan ayıran özellikler nelerdir? Dünyayı Irak'a taşıyoruz sloganıyla çıktınız yola, bunu da biraz açar mısınız? 
Hedeflerimizi daima büyük tutuyoruz. Amaç da o olmalı zaten. Bir şirketin hedefi daima ileriye doğru gitmek olmalı. Büyük balıklar küçük sularda yaşayamaz. Küçük balıklar daima küçük sularda kalır. Biz büyük okyanuslara açılmak istiyoruz. Çıtamızı yükseltmeye çalışıyoruz. Tabii bunu ne kadar yapabiliriz o da Rabbimizin takdiri. Biz eliminden geleni yapıyoruz. Dünyanın herhangi bir yerinde bir mal Irak’ta satılabilecekse Taha Kargo olarak o malın taşımasını ödemesini ve her türlü hizmeti vermeye hazırız diyoruz. 
Çin'den Kuzey  Irak ’ a  taşımacılık  yapmak isteyen firmalara da hizmet veriyor musunuz?
Biz, ‘Dünyayı Irak’a Taşıyoruz’ sloganını üç yıldır kullanıyoruz. Aşağı yukarı ihracatımızın yüzde 15-20’si yurt dışındaki firmalardan oluşuyor. Bu oran her geçen gün artıyor. Irak’ın iç piyasası ne kadar zenginleşirse, Iraklı vatandaşın yıllık geliri ne kadar artarsa, biz de üçüncü dünya ülkelerinden Irak’a mal getirip götürme şansımız artıyor. Iraklı ithalatçılar o zaman diyor ki benim Iraklı vatandaşlarım artık zenginleşti, ben şu malı artık Çin’den Amerika’dan alırım ve Taha Kargo da o malı benim için taşır. Ben de o zaman satabilirim, diyor. O yüzden di yorum, Iraklı vatandaşın alım gücü yükseliyor ve üçüncü ülkelerden de oraya gidecek malın hacmi ve miktarı artacaktır. Bu hacmi artırmak bizim vazifemiz.
TAHA, KARADAN HAVAYA UÇTU
Türkiye karayolunda etkin  bir  ülke . .  Deniz ve havayolu taşımacılığında da var mısınız? Bu konuda neler söyleyeceksiniz?
Şu anda yeni sloganımız, ‘dünyanın her yerine hava kargo’ diyoruz. 1 Temmuz itibariye Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’nden IATA belgemizi aldık. Bu belge hava kargoculuğun en yüksek mertebesindeki belgesi. Türkiye genelinde sadece 120 firmada var. Taha Kargo olarak aslında hava taşımacılığına 2010 yılında başladık. Ama bu belgeyi yeni aldık ve İstanbul Yeşilköy’deki EGS Business Park bloklarında yeni ofisimizi açtık. Arkadaşlarımız orada çalışmalarını sürdürüyor. Oradan birçok ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Geçtiğimiz günlerde Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, Etiyopya ve Sudan’a hava kargo ile sevkiyat gerçekleştirdik. O ül - kelerden ihracat yaptık. O yüzden diyoruz ki, ‘dünyanın her yerine hava kargo’. Şimdi fuarlara da yeni bir sloganla çıkıyoruz; Taha, karadan havaya uçtu. Hava taşımacılığındaki hizmetlerimiz her geçen gün artıyor.
Ortadoğu'da ve özellikle de komşumuz Suriye'de yaşanan olaylar ekonomiyi ve lojistik sektörünü ne yönde etkiliyor? Bu konuda tespitleriniz nelerdir?- -
Tabii biz öncelikle iş adamıyız ama ilk başta insanız. Orada çoluk çocuk deme den insanların bu şekilde hayatını kaybetmesi bizleri derinden üzüyor. Başbakanımızın bu konuda yapmış olduğu çağrılara katılıyoruz. Doğruları söylüyor. İnsan canı bu kadar ucuz olmamalı. Ne yazık ki dünya yaşanan vahşete sessiz kaldı. Türkiye bağırıyor ama sesini duyan yok. Bu gelişmelerden bölge etkileniyor. Türkiye mülteci akınına uğradı. Bu mültecilerin Türkiye’ye maliyeti oldukça yüksek. Tabii bu insanların günlük ihtiyaçlarının karşılanması da kolay değil. Ayrıca bu insanların güvenliğini sağlamak da kolay değil. Önümüz kış ayı. Mülteciler kış ayında çadırlarda yaşam mücadelesi verecekler. Türk ekonomisi olumsuz yönde etkilemiş durumda. Suriye’ye yapılan ticaret durmuş vaziyette. Biz de bu durumdan mustaribiz. Birçok Iraklı iş adamı Suriye’den mal ithalatı yapıyordu. Şimdi onlar Türkiye’ye geliyorlar ve buradan mal alıyorlar. Suriyeliler kendi ülkelerinden almaları gereken malları Türkiye’den alıyorlar. Bu durumda Türkiye’nin de ihracatı artıyor.
 2012 yılınsa 151 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirildi.  Bunun ne kadarı Irak'a yapıldı.?
Irak’a 2012 yılında 10 milyar 757 milyon dolar ihracat yapıldı. Birinci sırada 12 milyar dolarlar civarındaki rakamla Almanya var.
IRAK’IN TÜRK İŞ ADAMLARINA İHTİYACI VAR
Türkiye ve Irak arasındaki ticari ilşkiler konusundaneler söyleyeceksiniz?

Taha Kargo, Türkiye ve Irak arasında lojistik hizmetler veriyor. İhracat yapıyoruz. Günlük taşımacılık hizmeti veriyoruz. Sanayiclerimizin nerede hangi ürünü satabilecekleri konusunda kendilerine destek sağlıyoruz. Ülke olarak düşündüğümüzde Türkiye ile Irak’ın komşu olması her iki ülke için de  büyük bir şans. Çünkü Irak petrol zengini bir ülke. Rezerv bakımından da dünyanın ilk sırasında yer alıyor. Irak, girdiği savaşlar sebebiyle alt yapısı darmadağın oldu. Ülkenin yeniden inşasına ihtiyaç var, Bu da müteahhitlerimize, iş adamlarımıza, sanayicilerimize ve tüccarlarımıza çok büyük bir pazar anlamına geliyor. Yaşanan gelişmeler Irak’ın Türk iş adamlarına son derece ihtiyacı olduğunu gösteriyor. Irak’ın yeniden inşası konusunda Avrupalı, Amerikalı, Çinli firmalar güvenlik nedeniyle gelemiyor. Türk iş adamlarının cesareti çok yüksek. Gözü karadır, korkmaz ve Irak’a giderler.

“LOJİSTİK İHRACATIN BEL KEMİĞİDİR” 
Lojistik olmadan ihracat da olmuyor değil mi?
 İhracatı yapan lojistik firmalarıdır. Onlar bu malı sırtlarında taşıyorlar. Eğer lojistik sektörümüz güçlü olmazsa bu büyüklükte rakamlarla ihracat yapılamaz. Özellikle Irak ve Ortadoğu ülkelerindeki boşluğu Türkiye olarak biz dolduracağız. Türkiye’deki sanayici ve ihracatçılarımıza katkıda bulunacağız. Tekrar söylüyorum lojistik sektörü ihracatçının bel kemiğidir.
TAHA KARGO IRAK’TA BİN TÜRKİYE’DE 300 KİŞİYİ İSTİHDAM EDİYOR 
Taha kargo kaç kişiye istihdam sağlıyor?
Irak’ta bin, Türkiye’de ise 300 kişi doğrudan iş imkanı sağlıyoruz. 
Şu u  anda grubun hava taşımacılığında yaptığı miktarlar ne oranda?
Bu alanda yeni olduğumuz için biraz düşük. Toplam iş hacmi içerisindeki payı yüzde 2’yi geçmez. 
Taha Kargo büyüme trendi içersinde olan bir şirket. Önümüzdeki süreçte çalışan sayınız kaç kişiye ulaşacak?
 Bunu piyasanın ihtiyacı belirleyecek. Türkiye’nin Irak’la ticareti ne kadar devam eder, ona bağlı. Irak’la sınır komşusu olduğumuz için ticaretimiz asla bitmez. Bitmesi de mümkün değil. Irak tüketici, Türkiye de satıcı ve üretici bir ülke. Onun için tahminimiz Türkiye’deki 300 çalışan sayımız önümüzdeki yıllarda 2 bin 5 yüz kişiyi bulabilir. Şube sayımızın artışıyla birlikte bu sayılara ulaşacağız.
Yeni yatırımlarınızdan bahseder misiniz? 
Şu anda Gaziantep’te arsa aldık. Antrepo inşaatımız devam ediyor, Bursa’da yine aynı şekilde arsa alacağız oraya da idari bina yapacağız. Yine Bağdat’taki arsamızın üzerinde yapımı devam eden bir inşaat çalışması var. Bağdat’ta en az 10 bin metre kare kapalı alana sahip olmayı hedefliyoruz. Yine Erbil’de de minimum 20 bin metrekare kapalı alan bir antrepo hedefimiz var. Irak’ın önemli kentlerinden Basra’da yeni bir arsa almak üzereyiz. Orada da bir antrepo yapmak istiyoruz. İstanbul Topkapı’daki yerimizi 8 Temmuz’da açmıştık. Vatan Caddesi’nde 5 dönüm arazi üzerinde bir depomuz var. Orası bize yetmediği için burayı ilave olarak açtık. Çok da iyi oldu. Çünkü Zeytinburnu, Merter ve Bayrampaşa’daki esnafların malını uzağa gitmeden TIR’larımıza yükleyebiliyoruz. 
Türkiye'nin ihracat yaptığı ülkelere baktığımızda 7 Avrupa ülkesi ilk 10 da yer alıyor. Irak 2. sırada bunu nasıl değerlendiriyordunuz?Avrupa'ya yapılan ihracat artıyor ama Türkiye yeni pazarlar arayışında....
İhracat yapılan ülkeler arasında Irak 2008 yılında 5. sıradaydı. O yıldan bugüne ikinci sıraya yükseldi. Almanya ile başa baş gidiyoruz. Avrupa ülkelerindeki ekonomik kriz sebebiyle ihracatta düşüş yaşandı. Ortadoğu ülkelerinde ise talep arttığı için Türkiye’nin ihracatı bu anlamda artmış durumda.
ırak'dan başka hangi ülkelere ihracat gerçekleştiriyorsunuz? Örneğin havayoluyla Afrika ülkelerine ihracat yapıyor musunuz ?
 Bugün için istediğimiz seviyelerde değil tabii. Ama Gana, Senegal, Tanzanya gibi Afrika ülkelerine açılmayı hedefliyoruz.
DOLARIN YÜKSELİŞİ EKONOMİNİN KÖTÜ OLDUĞUNU GÖSTERMEZ.
 Amerika Birleşik Devletleri'ndeki kriz ve ABD Merkez Bankası FED'in açıklamaları dolar kurunu gevşetmiş görünüyor. Bu konudaki görüşleriniz nelerdir? 
Dolar kurundaki düşüş açıkçası bizi şaşırttı. Zaten bu kadar yükselmesini de beklemiyorduk. Dolar 2 TL’yi aşmıştı. Bu artışın balon olduğunu düşünüyorum. Tekrar eski seviyelere inecektir. Doların yükselişi ekonominin kötü olduğunu göstermiyor. Tam tersine yabancı iş adamlarını Türkiye’ye daha da çeker ve ihracatımızı artırır. Düşünsenize yatırımcı ya da yabancı bir turist 100 doları bozdurduğu zaman 180 lira alıyordu. Şimdi 205 lira alıyor. Dolayısıyla daha fazla para harcıyor, aynı parayla daha fazla mal alabiliyor. Onun için bu durum son derece cazip diyebilirim. Cari anlamda oluşan zararı aslında daha fazla mal ihraç etmekle telafi ediyoruz.


Türkiye'nin 2023 yılındaki 500 Milyar dolarlık ihracat hedefi bulunuyor. Türkiye bu hedeflere ulaşabilir mi?


Açıkçası ben bu hedefe inanıyorum. Çünkü her geçen gün Türkiye’nin sanayi ve altyapısı güçleniyor. Mevcut hükümet ya da tek başına bir hükümet devam eder bir koalisyon hükümeti kurulmazsa Türkiye 2023 hedeflerine ulaşabilir. Ama koalisyon hükümeti gelirse hedefi tutturmak zor olabilir. 2012 yılında Türk ve Irak hükü - metleri arasındaki esen soğuk rüzgarlar ekonomiyi de vurdu. İki piyasanın birbirine ihtiyacı olması nedeniyle ticaretimiz her türlü olumsuzluğa rağmen yine de artış gösterdi. 2012 yılında ihracatımız 11 milyara dolara ulaştı. 2013 yılında muhtemelen bu rakam 2 milyar dolar daha artacak diye düşünüyorum. Irak’la siyasi ilişkilerimiz daha iyi olması halinde bugünkü ihracat rakamı çok rahat bir şekilde 4 milyar dolar daha artabilir. Yani 15 milyar dolar seviyesine ulaşabilir. Irak piyasasının Türk malına ihtiyaç duyması, Türk ihracatçısının da Irak piyasasındaki nakde ihtiyaç duyması bu ticaretin toplamdaki oranını artırıyor. 


Kuzey Irak'la Maliki yönetiminin aralarındaki soğukluk sizi nasıl etkiliyor?


Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ile Maliki yönetimindeki Irak’ın durumu ortada. Tabii bu durum Türk firmalarını olumsuz yönde etkiliyor. Özellikle sevkiyat aşamasında yaşanan güvenlik sorunları biz ve bizim gibi birçok firmayı olumsuz etkiliyor. Irak merkezi hükümetiyle kuzeydeki yerel yönetimler arasında yaşanan sorunlar bizim iş yapma hareketlerimizi kısıtlıyor. Mallarımızı güvenlik noktalarında beklettiğimiz oluyor. İki tarafın da elleri tetikte beklediği anlar oluyor, o da bizi korkutuyor tabii. Bunun yanında Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin Kuzey Irak’la aralarının iyi olması Irak’a ihracatımızı artırdı. Bağdat ile mevcut olumsuz havaya rağmen ticaret hacmimizde artış var. Ama beklentilerin altında.
İHRACATTA 2013 YILI BEKLENTİSİ 250 MİLYON $ 
Geçtiğimiz yıl ihracat sıralamasında 57. sıradaydınız. Bu yıl ki hedef ve öngörünüz nelerdir?

Geçtiğimiz yıl 57’nci sırada olmamız bizi bu yıl oldukça zorladı. Çünkü bininci sıradaysanız 900’üncü sıraya gelmeniz kolaydır. Fakat şu anda bizden sonra şu anda 56 firma var. Bu 56 firmayı geçmemiz gerekecek. Onun için şu anda mevcut rakamlara göre geçtiğimiz yılın rakamlarını geçtik. Daha önümüzde üç ay daha var. Yani 10 milyon dolarlık bir artışla geçtiğimiz yılın rakamlarını aştık. Bu üç ay içerisinde geçtiğimiz ayların ortalamasını düşünürsek 60-70 milyon dolar daha ihracat yapacağız. Yani bu yılki ihracatımızın toplamda 500 milyon lira olacağı anlamına geliyor.  Şu anda öyle görünüyor. Bu yılki ihracatımızın 250 milyon dolar gibi bir rakam olacağını tahmin ediyoruz.
Hedefimiz Irak’a ihracatta ilk sırada yer almak
Taha Group'un yakın ve orta vadedeki hedefleri nelerdir?
Öncelikli hedefimiz lojistik alanındaki faaliyetlerimize ağırlık vermek olacak. Lojistikte hava kargo taşımacılığındaki faaliyetlerimize ağırlık vereceğiz. İkinci hedefimiz ise dünyanın her yerine deniz kargo ile taşımacılık gerçekleştirmek. Kara ve havanın dışında denizde de söz sahibi olmayı hedefliyoruz. Deniz ile ilgili bir yıl süremiz var. Kendi sektörümüzde de hava kargoda daha ileri seviyeye gidip kendi uçaklarımızı alıp kendi filomuzu oluşturmak istiyoruz. Taha Group olarak turizm sektöründeki yatırımlarımız devam ediyor. Çok yakın bir tarihte yeni bir otel satın aldık. Öz Taha Turizm ve Havacılık firmamız var. Burada Golden Bridge markasını kullanıyoruz. Altınköprü, benim doğduğum büyüdüğüm ilçedir. İngilizceye çe virdim ve Golden Bridge oldu.
TURİZMDE İLK YATIRIM 
Otelimiz Fındıkzade’de misafirlerini ağırlayacak. Yakın bir zaman içinde tadilat çalışmaları başlayacak. 310 metrekare üzerine inşa edilen otelimizin 60 odası bulunuyor. Bu yatırım turizmdeki ilk adımımız oldu. Turizmle ilgili gerekli belgelerimizi de aldık. Ayrıca Irak’ta da bir otel inşaatımız var. Birkaç ay içerisinde projemize başlayacağız. Irak’ta AVM sektörüne girdik. İki farklı alışveriş merkezi yatırımımız var. Her iki AVM de Bağdat’ta. Üç aydır faaliyetteler.  Bunun dışında Taha Yapı İnşat firmamız var. Irak’ta inşaat işlerine başlıyoruz. Türkiye’de de yatırımlarımız var ama ağırlıklı olarak Irak’ta daha etkiliyiz diyebilirim. Taha Kargo’ya kayıtlı 15 bin Iraklı müşteri var. Biz bunların hepsini Türkiye’ye kazandırdık. Ortalama günlük 12 TIR yükleme gerçekleştiriyoruz. Bu da yaklaşık bin iş adamının malını taşıyoruz demektir. Yıllık ortalama 100 bin parsiyel… Taha Kargo şu anda Irak’ta özel sektöre çok önemli bir katkı sağlıyor. Sadece kargo hizmetleriyle 250-300 bin kişi çalışma imkanı elde ediyor. Mal alımı-satımı, malı indiren-bindiren, onu götüren-getiren insanları da düşündüğümüzde toplamda 500 bin kişinin Taha Group’un faaliyetleri ile iş imkanı elde ettiğini söylemek mümkün. Taha Kargo, ayrıca Türkiye’den Irak’a ihracat yapan Türk firmaları arasında üçüncü sırada. Bu bize ayrı bir gurur veriyor. Yani bizden sonra iki firma daha var.  Hedefimiz Irak’a yapılan ihracatta ilk sırada yer almak...

Kaynak: EkoVitrin- Kasım 2013
 
  •   Etiket
  •   Okuma Bu haber 4419 defa okunmuştur.

  YORUMLAR

0 Yorum YORUM YAP
Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
YUKARI