Prof. Dr. Avni Zafer ACAR
  Güncelleme: 24-03-2024 16:32:00   12-12-2018 11:37:00

Uluslararası e-ticaretin gelişimi ve taşıma işleri organizatörlerini bekleyen gelecek.

Mal hareketlerinin dünya çapında yayıldığı ve tedarik zincirlerinin lineer olmaktan çıkıp birer network şeklini aldığı günümüzün küresel ekonomi çağında lojistik ulusların rekabetçilik düzeyine büyük katkı sağlayan uluslararası ticaretin en büyük destekleyicisidir. Rakamlarla yaşamaya alışmış olan lojistik dostları için konuyu hemen bir tabloyla ifade etmek gerekecektir. Bu bağlamda 2010 yılından bu yana OECD kayıtlarına yansıyan dünya ticaret hacmi aşağıdaki tabloda görülmektedir (milyon $).

 

Bu tablodaki verileri basit bir çubuk grafik haline getirdiğimizde ise son yaşanan küresel krizden sonra toparlanmaya çalışan dünya ticaret hacminin kanaatimce jeopolitik risklere bağlı olarak son iki yılda göreceli bir düşüş yaşadığı görülmektedir.

Bilindiği üzere küresel düzeyde müşteri ihtiyaç ve beklentileri medya ve iletişim teknolojilerinde yaşanan değişimlere paralel olarak birbirine benzerlik göstermeye başlamıştır. Diğer taraftan rekabet avantajı sağlamak isteyen büyük ölçekli firmalar değer zincirlerini parçalamış ve üyesi bulundukları tedarik zincirlerini küresel ölçeğe yaymışlardır. Tüm bu gelişmeler yukarıdaki tabloda görülen şekliyle uluslararası ticareti ve dolayısıyla uluslararası mal hareketlerini artırmıştır. Mal hareketlerine yaşanan bu gelişmeye karşılığında tedarik zinciri verimliğini taşımacılık bağlamında artırabilmek için gereken cevap üçüncü taraf lojistik hizmeti sunan genellikle büyük çaplı firmalardan gelmiş çoğunlukla öz mal durumundaki depolama ve taşıma kapasitelerinden istifade ederek yarattıkları ölçek ekonomisiyle küresel çapta başarılı uygulamalara imza atmışlardır.

Ancak günümüzde uluslararası mal hareketleri geleneksel olarak alışageldiğimiz işletmeden işletmeye formunun dışına çıkmaya başlamıştır. Giderek dijitalleşen dünyada işletmeyen tüketiciye formundaki e-ticaret uluslararası ekonominin itici gücü olmaya başlamış ve küresel hacmi son 4 yılda 630 milyar $’dan 1.6 trilyon $’a yükselmiştir. E-ticaretin toplam perakende içerisindeki payı %4,2’den %8,5’a ulaşmıştır. 2016 yılında online perakende hacmi 17,5 milyar TL.na ulaşmıştır. Söz konusu 1.6 trilyon $’lık e-ticaret işlem hacminin 2020 yılında 3 trilyon $ düzeyini aşması beklenmektedir. Küresel sınır ötesi e-ticaretin gelişimini aşağıdaki grafikten inceleyebilirsiniz.

 

Sınır ötesi e-ticarete firma düzeyinde baktığımızda e-ticaretin küresel devi Ali Baba’nın son iki yılda sadece 11 Kasım (single’s day) günlerinde yaptığı satış 2017 yılında 25 milyar $ iken bu yıl 30,8 milyar $ düzeyine çıkarak değil diğer işletmeleri, birçok ülkeyi kıskandıracak düzeye erişmiştir.

Bilindiği üzere e-ticaret perakende ve perakende dışı olarak ayrılmaktadır. Ayrıca konumuz lojistik olduğuna göre Türkiye’nin e-ticaret performansını perakende bağlamında incelememiz daha uygun olacaktır. E-ticaret Türkiye’de 2017 yılında bir önceki yıla göre %32 oranında büyüyerek 23 milyar TL düzeyine çıkmıştır. Bu büyüme 2013-2017 yılları bağlamında %34 düzeyinde gerçekleşmiştir. Firma bazında baktığımızda ise Hepsiburada.com 24 Kasım 2017 günü 2 milyon adedin üzerinde ürün satışı gerçekleştirerek Ali Baba düzeyine yaklaşamasa da 252 milyon TL bir satışla Türkiye bağlamında kırılması zor bir rekora imza atmıştır.

 

Küresel çaptaki uluslararası ticaretin ve dijitalleşen dünya bağlamında e-ticaretin artması doğal olarak mal hareketlerinin artmasına neden olmaktadır. Ancak mal hareketlerindeki bu artış geleneksel lojistik operasyonlarıyla karşılanamayacak ölçüde karmaşık dağıtım gereksinimlerini ortaya çıkartmaktadır. Dolayısıyla bu düzeyde karmaşık dağıtım taleplerinin taşıma ve depolama açısından karşılanması da yeni çözümlerle olmak zorundadır. Bu bağlamda işletmelerin öz mal araçlar ya da taşıma işleri için aracı firma kullanmaları gerekli çevresel değişime adaptasyonun sağlanması için yeterli olmayacaktır. İşte bu noktada özellikle küresel faaliyet gösteren firmaların taşıma işlerini düzenleyecek çevik ve esnek bir aracıya ihtiyaçları bulunmaktadır.

 

Bilindiği üzere uluslararası taşıma faaliyetlerinin yürütülmesinde sorumluluk üstlenen taşıma ve yanı sıra diğer lojistik iş süreçlerini yürütmek üzere hizmet veren aracı kuruluşlar “taşıma işleri organizatörü” (freight forwarder) olarak tanımlanmaktadır.

Taşıma işleri organizatörü firmalar; uluslararası taşımacılık, yurtdışı taşıma ve lojistik belgelerinin hazırlanması, sınır geçişleri ve gümrükleme hizmetleri, yurtdışı dahili taşıma, yurtdışı depolama, yerel evrak tanzimi ve gümrükleme hizmetleri, dahili taşıma ve dağıtım ve sigortalama hizmetleri gibi hizmetleri sunmaktadırlar. Müşteri tatminini sağlamak maksadıyla dağıtım ihtiyacı olan gönderici firmalara aşağıdaki konularda faydalı olmaktadırlar:

 

  • Müşteri talebi doğrultusunda yüksek hizmet esnekliği sunabilmesi,
  • Yük konsolidasyonu yapabilmenin sağladığı avantajla birim taşıma maliyetlerinin düşmesi ve dolayısıyla ilgili rotalarda yeterli yük bulabilmesi,
  • Depodan depoya, kapıdan kapıya güvenli taşıma yapabilmesi,
  • Düzenli ve sık yükleme alternatifinin oluşturulabilmesi,
  • aşıma ve depo yerlerinin kapasitelerinin iyi kullanıma yönelik optimal çözümlemeler sayesinde önemli maliyet avantajının yakalanması,
  • Taşımanın bütünüyle kontrol altında tutulma olanağı,
  • Sevkiyatın araç takip sistemleriyle sürekli izlenebilmesi,
  • Süratli talimat imkanı,
  • Kolay yükleme ve boşaltma olanağı,
  • Uygun fiyat tarifelerinin oluşturulması.

 

Ancak ürün sipariş miktarlarının azaldığı buna karşılık sipariş frekansının arttığı ve buna bağlı olarak ürün – hacim karışımının sürekli güncellenmesinin gerektiği yeni dönemde taşımacılık operasyonların hızlı, hatasız ve düşük maliyetli gerçekleştirilebilmesi için taşıma işleri organizatörleri mükemmellik düzeyinde işleyen ve tamamen dijital teknolojiyle donanmış depo operasyonlarına ihtiyaç duyacaklardır. Aslında gerek dijital dönüşümün gerekse e-ticaretin en çok etkileyeceği lojistik operasyonlarından birisinin depolama süreçleri olacağını ifade etmek kehanet olmayacaktır. Üstelik e-ticaretin doğası gereği artan ürün geri dönüşleri ile teslim noktasında alıcının olmaması nedeniyle tekrarlanmak zorunda kalınan dağıtım operasyonları nedeniyle geçici olarak geri dönen ürünleri de dikkate alacak bir depolama operasyonunu planlama ve başarıyla icra etme zorunluluğu da devreye girmiş durumdadır. Bu nedenle mevcut WMS ve gerekli ekipmanlarının ötesinde dağıtım operasyonları ile entegrasyonu sağlayacak artırılmış gerçeklikten, akıllı zeka uygulamalarına kadar bir çok güncel uygulamayı depolarda görmeye şimdiden hazır olmalıyız.

Sözün özü; genel olarak uluslararası ticarette ve özel olarak e-ticarette yaşanan gelişmeler taşıma işleri organizatörü firmaları mevcut taşımacılık operasyonlarını planlama ve organize etme yeteneklerine depolama yeteneklerini ilave etmelerini ve uçtan uca tüm süreçleri dijital teknolojinin nimetlerinden istifade ederek yürütmeleri gereğini doğurmaktadır. Bu değişime uyum sağlayamayan ve dijitalleşemeyen firmalar ise maalesef güçlenen rakiplerine yem olmaktan kurtulamayacaklardır.

Aydınlık günlerde görüşmek üzere,

  • Bu yazı 24480 defa okunmuştur.
  FACEBOOK YORUM
Yorum

  YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARŞİVİ
Tüm Anketler
Web sitemize nasıl ulaştınız?
BİZİ TAKİP EDİN
YUKARI