Prof. Dr. Avni Zafer ACAR
  Güncelleme: 24-03-2024 16:33:00   19-12-2018 17:38:00

Lojistik Sisteminde Blockchain Uygulamaları

Değerli lojistik dostları,

Yılın son yazısında geçmişin hesabını yapmak yerine geleceğe dair bir şeyler hakkında sohbet etmenin ve elimden geldiğince bilgi aktarmanın daha faydalı olacağını değerlendiriyorum.  Malumunuz yeni yıl yeni umutlar içerir. Bu nedenle okumaya başladığınız bu yazı sadece önümüzdeki yılı değil kapılarını araladığımız yeni endüstriyel çağın gerçekleri hakkında olacaktır.

Günümüzde çeşitli sektörlerde de görüldüğü gibi, dijitalleşme tedarik zincirinin genel görünümünü büyük ölçüde dönüştürmektedir. Bu dönüşüm artık kaçınılmaz bir fenomen haline geldiği için gerek zorunluluk nedeniyle gerekse rekabet avantajı kazanmak maksadıyla bu alandaki yöneticilerin öne çıkarak dijital teknolojilerin sunduğu fırsatları kucaklaması gerekmektedir.

Dijital dönüşüm kavramı çerçevesinde müşteri ve tedarikçi ilişkileri yönetiminden, kurumsal kaynak planlamaya, bulut çözümlerinden nesnelerinin internetine kadar pek çok konu gündemimizi meşgul etmeye devam etmektedir. Ancak teknoloji kullanımında, ilgili teknolojinin işletmeye rekabet avantajı kazandırıp kazandırmadığı ve değer zinciri için gerekli olup olmadığının her zaman sorgulanması gerekmektedir. Bu bağlamda Blockchain, hem rekabet avantajı kazanmak hem de değer zincirleri bağlamında iş yapma şekillerimizi tamamen değiştirmeye zorlayacak bir teknoloji olması nedeniyle her ne kadar henüz tam olarak olgunlaşmamış olsa da yakından izlenmesi gereken teknoloji trendlerinden biridir.

O halde öncelikle bu teknoloji trendinin arka planındaki değer nedir? Bu teknoloji lojistiğe nasıl uygulanır ve daha da önemlisi bu sektörün geleceğini nasıl yeniden şekillendirebilir? Sorularına cevap vermemiz gerekmektedir.

Gelin önce basit bir şekilde kavramı tanımlayarak başlayalım.

 

Blockchain nedir?

 

Basitçe tanımlarsak, Blockchain, şifrelenmiş işlem takibi sağlayan bir dağıtık veri tabanına dayanan ve kendine has benzersiz bir metodoloji sonrasında verilerin işlenmesini ve depolanmasını sağlayan dijital bir teknolojidir.

Tanımından da anlaşılacağı üzere, veriler genellikle merkezi veri tabanlarında depolanmaz, ancak zincirleme bir modelle inşa edilen, takip edilebilen ama kırılamayan bir teknoloji ile tek bir merkeze bağlı olmaksızın bir bilgisayar ağında dağıtılmış bir deftere ya da defterlere gönderilir. Bu sistemde söz konusu defterlerin yer aldığı bilgisayarlar her işlemi işler ve blockchain'in bir kopyasını tutarlar. Veriler, kriptografi kullanılarak birbirine bağlı “bloklar” halinde saklanır: her blok, önceki bloğun “parmak izi” ni içerir. Böylece işlemler takip edilebilir ancak birebir kopyalanamaz.

Kısacası blockchain dijital verinin bir merkezde toplanması ve gerektiğinde kopyalanması yerine birbirine düğümlerle bağlı bloklardan oluşan veri kayıt defterlerinin binlerce kez kopyalanarak dağıtılmasından oluşan bir internet ağı yapısıdır. Böylece sanal bir ağ içerisinde olmakla birlikte tüm işlemler asıl görevi veriyi depolamak ve istemcilere göndermek olan aracılara gerek kalmaksızın direkt olarak alıcı ile satıcı arasında ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilebilir.

Bu sistem yaklaşımı ölümsüzlük, şeffaflık, sağlamlık ve aracılık gerektirmeme konularında kullanıcılarına faydalar sunmaktadır:

1.  Ölümsüzlük – blokchain’ler hakkındaki veriler, gizli olarak geriye dönük olarak değiştirilemez. Böylece kayıtlar sonsuza kadar kalır. Çünkü veriler şifrelenmiş olarak birbirine bağlanmış bloklarda tutulduğu için bir kişinin veri kaydında değişiklik yapmaya çalışması durumunda diğer bağlı üyeler tarafından değişiklik reddedilerek değişiklik yapmaya çalışan sistem dışında bırakılacaktır.

 

2.Şeffaflık - veri tabanı tek bir konumda saklanmadığı için, kayıtlar herkese açıktır, böylece veri değişiklikleri tüm taraflarca açıkça görülebilir ve kolayca doğrulanabilir.

 

3.Sağlamlık – internet üzerinde bireysel olarak atılan düğümler artık bir bütün olarak veri tabanı için çok önemli değildir. Çünkü veriler blok zincirleri halinde ağ boyunca şifrelenerek saklanır. Böylelikle blockchain üzerindeki herhangi bir bilgi birimini değiştirmek için tüm ağınkinden daha büyük bir işlem gücüne ihtiyaç olması nedeniyle veri kayıtları bozulamamaktadır. 

 

4.Aracılık gerektirmemesi - işlemler kendi geçerlilik ve yetki belgelerini içerir, merkezi bir otoriteye gerek yoktur. Dolayısıyla Bir otoriteye ve aracıya ihtiyaç duyulmaması hem maliyetleri düşürmekte hem de işlemleri hızlandırmaktadır.

Lojistik sektörüne özellikle küresel boyutlara genişleyen tedarik zincirlerine sundukları hizmetler bağlamında baktığımızda, blockchain'in faydaları daha da somutlaşmakta ve bu teknolojiye adaptasyonunu tamamlayan işletmelerin rakiplerine karşı rekabet avantaj sağlayacağı açıkça görülmektedir. 

 

 

Blockchain teknolojisinin lojistiğe uyarlanması

 

Sanal para Bitcoin, kendisi için yaratılan blockchain ile icat edildiği 2008 yılından bu yana önemli bir problem yaşanmaksızın çalışmayı sürdürüyor. Hollanda bankaları (ABN Amro, ING, Rabobank) birkaç yıldır Blockchain’e yönelmiştir. Saydığımız bankalara ilave olarak 2020 yılı sonrasında önemli miktarda küresel bankanın sistemi yoğunlaşarak kullanmaları beklenmektedir. Yine önümüzdeki dönemde birçok finansal kuruluşun güvenlik ve sistemsel tasarruflar açısından Blockchain teknolojisini kullanacağı tahmin edilmektedir.

Bunun yanında geleneksel ticaretinin bazı yönlerini de radikal bir şekilde değiştirme potansiyeli bulunmaktadır. Şöyle ki borsa işlemleri blockchain tarafından neredeyse anında gerçekleşebilir ya da tapu kadastro gibi kayıtlar tümüyle halka açık tutulabilir. Buna rağmen kayıtlar değiştirilemez ve silinemez.

Lojistikte ise çok sayıda tarafın sisteme tedarikçi, müşteri ya da aracı olarak müdahil olduğu ürün akışlarının yanı sıra bilgi ve finansal akışlarda yer almaktadır. Lojistik, bu yapısıyla tam da yukarıda izah etmeye çalıştığım blockchain teknolojisi için biçilmiş kaftan olarak görülmektedir. Ancak, lojistik sektöründeki blockchain uygulamaları halen pilot denemeler düzeyindedir.

Lojistik sektöründe tüm aracılar ortadan kalksaydı ne olurdu? Buna rağmen, eğer tüm işlemler üçüncü taraflara ihtiyaç duymadan otomatik olarak teyit, kayıt ve koordine edilseydi ne olurdu?

Hali hazırda tren kaçmamışken, kendimize yukarıdaki soruları sorarak blockchain uygulamalarının yer aldığı yeni bir yapı için hazırlamak adına biraz beyin jimnastiği yapmak iyi olacaktır. Bu bağlamda kanaatimce sektörün bu teknolojiden en fazla istifade edebileceği alanlar; (1) ürünlerin ve ürünleri oluşturan tüm kaynakların tedarik zinciri üzerinde takibi ve gerçek zamanlı olarak kullanım koşullarındaki görünürlüğünün sağlanması ve (2) bir tedarik zinciri içinde birden çok taraf arasındaki etkileşimi kolaylaştırmak olacaktır. Şimdi gelin bu başlıklar üzerinde biraz çalışalım.

 

1. Tedarik zinciri üzerindeki ürünlerin varlığının ve kullanım durumunun takibi

 

Üstelik mevcut teknolojiler çerçevesinde lojistik süreçlerinde birçok noktada verilerin manuel olarak girilmesi ya da kağıt esaslı dokümantasyon zorunluluğu bulunmaktadır. Bu durum ürünlerin varlığının ve yüklemelerin durumunun izlenmesini oldukça güçleştirir ki bu da özellikle uluslararası ticarete konu ürün akışlarının aksamasına yol açmaktadır.

Oysaki Blockchain uygulamaları ile bir tedarik zinciri üzerinde üretim ve lojistik işlemine katılan tüm taraflar, tüm süreç adımlarını izleyebilir. Bu sistemde veriler, son tüketici de dahil olmak üzere değer zincirindeki tüm paydaşlara açıktır. Bu durum ürünün yükleme kaynağı ve elleçleme koşulları hakkında tüketiciye görünürlük sağlar. Özellikle, akıllı sensörlerle desteklenmiş Nesnelerin İnterneti (IoT) uygulamaları bu bilgi akışını kolaylaştırabilir.

Böyle bir fonksiyon, ilaç gönderileri için uygunluk veya lüks mallar için orijinallik anlamında gerekli kanıtları sunarak somut bir değer sunar. Somut bir örnek olarak Walmart, Çin’den getirttiği etler ve Meksika’dan getirttiği meyveler gibi ürünlerin menşeini izlemek maksadıyla IBM ile işbirliği yaparak kurduğu blockchain çözümlerini test etmektedir. Bu tip çözümler özellikle ülkemize has Rize’nin çayı Doğu Karadeniz’in fındığı, Malatya’nın kayısısı ya da Ege’nin zeytinyağları gibi ürünleri özel olarak coğrafi işaret etiketi oluşturmaya gerek kalmadan zincirde görünmesini sağlayarak rakiplerimizle mücadele ettiğimiz pazarlarda rekabet avantajı kazanmamızı sağlayacaktır.

BSAF tarafından sürdürülen başka bir pilot çalışmada ise IoT sistemine uygun paletlerler aracılığıyla soğuk zincir taşımacılığında ortam ısısını potansiyel olarak zarar verici etkilerin lokasyonlarını izleyerek kayıt oluşturmaktadır. Bu uygulama, şirketin elleçleme gereksinimlerine uyumluluğu doğrulamasına ve gönderilerdeki kayıpların veya beklenmedik hasarların azaltılmasına olanak tanımaktadır.

Görüleceği üzere bu tip uygulamalar gerek soğuk zincirin kırılması gerekse gıda ürünlerinin kontamine (kirlenme, bozulma) olması durumlarında hem ürünün kaynağının hem de hatanın oluştuğu noktanın tespitine imkan sağlayarak tedarik zinciri üzerindeki lojistik operasyonlarına doğru şartlardaki ürünün, doğru zamanda, doğru yere, doğru maliyetlerle ulaştırılmasına imkan vererek katkı sağlayacaktır.

 

2. Birden çok taraf arasında etkileşimi kolaylaştırmak

 

Bilindiği üzere lojistikte mükemmellik birden çok tarafın ürün akışları ile işlemlere ait karmaşık bilgi ve finansal akışları optimize edecek şekilde diğer paydaşlarla işbirliği içinde çalışmasıyla mümkündür. Ancak bu kadar çok sayıda paydaşın varlığı her birinin kendini koruma içgüdüsüyle birleşince düşük düzeyde şeffaflık, standardize edilmemiş süreçler, veri siloları ve teknolojinin farklı düzeylerde içselleştirilmesi sonucunu yaratabilir.

Belirli bir lojistik işleminde yer alan tüm tarafların süreç içindeki işlem durumları, blockchain uygulamasında dijital olarak otomatik olarak izlenir ve kaydedilir. Tüm taraflar, karşılıklı güven oluşturan ve güvenilir bir “koordinatör” oluşturmayı gereksiz kılan bir şekilde tüm verilere doğrudan erişebilmektedirler. Bu durum, daha hızlı ve daha şeffaf bir sürecin ortaya çıkmasını sağlar.

Örneğin, Rotterdam limanı, birçok paydaş (gümrük, liman başkanlığı, tahliye ekipleri, taşıma işleri organizatörleri, taşıyıcı firmalar, göndericiler, alıcılar, vd.) arasında güvenilir bilgileri paylaşmak için bir çeşit blockchain uygulamalarını uygulamaları test etmektedir. Süreçlerini hızlandırmak nihai olarak bir geminin limanda harcadığı zamanı azaltmakta ve maliyetler üzerinde önemli etkileri olmaktadır. Diğer taraftan yük sahiplerinin ürünleri pazara daha hızlı sürmelerine imkan sağlayarak rekabet avantajı yaratmalarını mümkün kılmaktadır.

Diğer taraftan Dubai şehri blockchain merkezi olmayı hedefliyerek birçok girişim başlatmıştır. Söz konusu Blockchain çözümleri, ithalat-ihracat faaliyetlerini daha verimli hale getirmek için tüm paydaşları ticari süreçlere entegre etmek için kullanılmaktadır. Sonuç olarak, kağıt bazlı sözleşmeler, her hangi bir güven zedeleyeceği durum oluşmaksızın tedarik zinciri paydaşlarının mallarının konumu ve durumu ile ilgili gerçek zamanlı olarak bilgiye erişebilecekleri akıllı sözleşmelerle değiştirilecektir.

Sonuç Yerine

Görüleceği üzere Blockchain’i birçok sektördeki mevcut yapıları yıkıcı bir trend olarak tanımlamak çok hatalı olmayacaktır. Bununla birlikte kullanım şekli anlamında halen deney aşamasında olup ilgili teknolojiler henüz olgunluk düzeyine erişmemiştir. Her ne kadar öncü çalışmalar finans ağırlıklı sektörlerde yapılmış olmakla birlikte yukarıda verilen örneklerdeki uygulamalar, bu teknoloji trendinin lojistik sistemin yapısı özellikle sistem üzerinde bilgini akışı bağlamında yeniden şekillendirme potansiyelini taşıdığını göstermektedir. Blockchain çözümleri tedarik zincirindeki lojistik uygulamalarının felsefi temelini oluşturan öğelerden birisi olan karşılıklı güveni tarafları ağ tabanlı olarak kırılmaz, kopyalanamaz ve silinemez bir sistemle birbirine irtibatlayarak oluşturmaktadır.  Bu durum aracılara olan ihtiyacı ortadan kaldırmaktadır. Bu durum, asıl değeri, “güvenilir” bir taraf olarak diğer tedarik zinciri oyuncularını koordine etmekten geçen lojistik şirketlerini etkileme olasılığı yüksektir. Günümüzde, lojistik veriler, onları daha sonra müşterileriyle paylaşacak lojistik şirketleri tarafından gizliliğe özel önem vererek tutulmaktadır. Ancak gelecekte söz konusu lojistik şirketi, bilgilerini blockchain uygulamasıyla müşteriyle paylaşılabilen genel bilgi havuzuna ekleyecektir. Böylelikle, bugünün aksine, bilgi ağ içinde herkese açık ve erişilebilir hale gelecektir.

Daha da ileri gidersek, genel lojistik süreçleri için blockchain uygulamaları sağlayıcılarının önem kazanması ve lojistik sektöründeki kâr paylarının artması beklenmektedir. Daha önce yaptığım bir paylaşımda da öngördüğüm gibi özellikle taşıma işleri organizatörü (freight forwarder) firmalar acilen ilgili sektörel yazılımları iş modellerinin kalbine yerleştirmek zorundadırlar. Çünkü Blockchain uygulamalarının sağladığı fırsatlardan er ya da geç istifade etmek sektörün rekabetçilik temelinde sürdürülebilir bir şekilde büyümesine katkı sağlayacaktır.

O halde lojistikte blockchain uygulamaları ve sağlayacağı faydaları aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür:

  1. Hatasız işlemler sayesinde gizli kalmış değerlerin ortaya çıkışı ve maliyetlerde düşüş,
  2. Küresel ticarette daha hızlı ve daha yalın bir lojistik,
  3. Tedarik zincirindeki ürünler bağlamında şeffaflık ve izlenebilirlikte artış,
  4. Lojistikteki ticari süreçlerin akıllı kontratlar aracılığıyla otomatize edilmesi,
  5. Paydaşlar arasında işbirliği kültürünün yayılması.

Bir Uyarı

Ancak, gerek blockchain gerekse gündemde olan diğer dijital uygulamalarının lojistik süreçlere girmesi operasyonel düzeyde işgücü ihtiyacında azalma sonucunu doğuracağı göz ardı edilmemelidir. Özellikle blockchain ve suni zeka gibi uygulamaların beyaz yakalı çalışan ihtiyacını azaltacağı konuşulmaktadır. Bu noktada bir uyarıyı dile getirmek gerekmektedir. Şöyle ki sektörün işgücü maliyetlerini düşürmek adına bu tip uygulamaları bir fırsat görerek yapacağı plansız insan kaynağı eksiltmeleri çoklu faktör değerlendirmesiyle genişletilmiş gelecek öngörüsü ışığında gerekirse vizyon revizyonu, misyon değişimi, strateji belirleme, stratejik oryantasyon belirleme, orta ve uzun vadeli planlama faaliyetlerini gerçekleştirecek kadroları elden çıkartmaları sürdürülebilirlik adına kendi kendilerine verebilecekleri en büyük zarar olacaktır.

Aydınlık günlerin parladığı bereketli bir yıl olması dileğiyle,

Dostçakalın.

 

Prof.Dr. A.Zafer ACAR

  • Bu yazı 39381 defa okunmuştur.
  FACEBOOK YORUM
Yorum

  YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARŞİVİ
Tüm Anketler
Web sitemize nasıl ulaştınız?
BİZİ TAKİP EDİN
YUKARI