Mercedes-Benz Türk, 2022 yılında 25.000 adedi aşkın adet kamyon ve çekiciyi Aksaray Kamyon Fabrikası üretim bantlarından indirdi. Bu araçların yaklaşık 13.000 adedini Avrupa pazarına ihraç eden Mercedes Benz Türk bu dönemde ürettiği her 2 kamyondan 1'ini ihraç ederek, ülkemizden ihraç edilen her 10 kamyondan 6'sına imza attı. 2023’ün ilk beş ayındaki ihracat ve üretim adetlerinde ise; Aksaray Kamyon Fabrikası 11.173 adet kamyon ve çekici üretirken, bu üretimin 4.927 adedini Avrupa ülkelerine ihraç etti.
.jpg)
Mercedes-Benz Türk Pazarlama ve Satış Direktörü Alper Kurt gazetemizin sorularını yanıtladı.
2022 yılını aktarmadan önce, son beş yılda ağır ticari araç sektörü nasıl bir dönüşüm geçirdi, bundan kısaca bahsetmek isterim. Son beş seneye baktığımızda, Türkiye’deki ve dünyadaki ekonomik gelişmelere bağlı olarak kamyon pazarı, normal yıl pazarının altında seyretti. 2018 ve 2019 yıllarında pazarda bir daralma yaşandı. Ancak bu daralma, pandemi döneminde yaşanılan kapanmaların ortadan kalkmasıyla birlikte 2020 yılında yerini yükseliş trendine bıraktı. 2020 yılının ana trendi pozitif yönlü olsa da normal yıl pazarıyla kıyaslandığı zaman, o yıla ait pazarın son derece dar kaldığını görüyoruz.
2021’e geldiğimiz zaman güçlü bir pazarın ayak seslerini duymaya başladık. Öte yandan global düzeyde oluşan yarı iletken tedarik sorunu 2021 pazarına en büyük etkiyi yaptı. 2022 yılında ise hammadde tedariği geçtiğimiz yıla göre nispeten olumlu yönde seyretti. Fakat tüm olumlu gelişmelere rağmen, bu alandaki sorunlar 2022 yılında tam anlamıyla çözülemedi.
Bunun yanı sıra, enerji ve hammadde fiyatlarında yaşanan artışlar da 2022’nin önemli etkenlerinden biriydi. Bu durum, tüm dünyada üretim maliyetlerini etkiledi.
Saydığım tüm bu faktörlere rağmen 2022 yılında pazar hacmi güçlü taleple birlikte olumlu yönde gelişti. Bildiğiniz gibi 2015 yılında Euro 5’ten Euro 6 normuna geçiş yaptık. 2016 yılında Euro 6 motorlu araçlara geçişten sonra en yüksek pazar hacminin 2022 yılında gerçekleştiğini söyleyebilirim.
Biraz sayısal verilerle konuşacak olursak; Ağır Ticari Araçlar Derneği’nin (TAİD) 2022 yılı Ocak-Aralık dönemi verilerine göre, 6 ton üzeri ağır ticari araç pazarı 2021’nin aynı dönemine göre yüzde 25 artarak toplam 38.149 adet oldu. Çekici satışları, 2022 yılı Ocak-Aralık döneminde geçen yıla 
göre yüzde 32 oranında artarak 23.286 adet olurken, kamyon satışları da yüzde 11 oranında artarak 14.494 adet olarak gerçekleşti.
Uzun yıllardır Türkiye ağır ticari araç endüstrisinde öncü rol üstlenen şirketimiz, iç pazarda gösterdiği başarılı performansı ihracatta da sergilemeye devam etti. Mercedes-Benz Türk olarak, 2022 yılında 25.000 adedi aşkın adet kamyon ve çekiciyi Aksaray Kamyon Fabrikamızın üretim bantlarından indirdik. Bu araçların yaklaşık 13.000 adedini Avrupa pazarına ihraç ettik. Bahsi geçen dönemde ürettiği her 2 kamyondan 1'ini ihraç eden firmamız, ülkemizden ihraç edilen her 10 kamyondan 6'sına imza attı.
2022 yılında Türkiye iç pazarına 4.589 adet kamyon, 9.652 adet de çekici olmak üzere toplam 14.241 adet kamyon satışı gerçekleştirdik. Türkiye kamyon pazarında gelenekselleşen öncülüğümüzü 2022 yılında da pekiştirdik. Geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla satışlarımız yüzde 27 oranında arttı.
Aksaray Kamyon Fabrikamızda 1986'dan bu yana üretim gerçekleştiriyoruz. Ürettiğimiz kamyon ve çekicileri Avrupa'da 10'dan fazla ülkeye ihraç ediyoruz. Mercedes-Benz Türk ailesi olarak 2023 yılında da üretim ve ihracatımızla ülkemizin ekonomisine katkı sağlamaya devam ediyoruz ve yine kendi alanımızda birincilikle taçlanan bir yıl geçirmeyi hedefliyoruz.
2023’ün ilk beş ayındaki ihracat ve üretim adetlerimize bakacak olursak; Aksaray Kamyon Fabrikamız 11.173 adet kamyon ve çekici üretirken, bu üretimin 4.927 adedini Avrupa ülkelerine ihraç etti.
İlk olarak kamyon pazarındaki geleneksel öncülüğümüzü sürdürdüğümüzü vurgulamak isterim.
Pazar koşulları ve müşterilerimizden aldığımız geri bildirimler doğrultusunda araçlarımızı sürekli olarak yeniliyor ve müşterilerimizin beklentilerini en kapsamlı şekilde karşılıyoruz.
Geçtiğimiz yıl olduğu gibi, 2023’ün ilk 6 ayı da pazarda talebin güçlü olduğu bir dönemdi. Tedarik zincirindeki olumsuz etkiler azalsa da, bu durum biz dahil pazardaki tüm oyuncuları etkilemeye devam ediyor. Mercedes-Benz Türk olarak öncelikli hedefimiz yüksek talebi karşılayabilecek üretim ve ithalatı gerçekleştirmek; aynı zamanda pazarda finansmana erişimde yaşanan zorlukların üstesinden gelmek. Bu alanda müşterilerimize alternatif çözümler sunabilmek için finansman şirketimiz Mercedes-Benz Kamyon Finansman ile yoğun bir işbirliği içerisindeyiz.
Müşterilerimizin sürdürülebilir bir çalışma modeli yaratabilmesi, öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Bu doğrultuda Mercedes-Benz Kamyon Finansman ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
2023 yılının ikinci yarısında da geleneksel öncülüğümüzü pekiştirerek müşterilerimizin taleplerini karşılamaya devam edeceğiz.
Biraz evvel 2022 yılı sorunuzu yanıtlarken son beş yıl içindeki görüntüyü de paylaştım. Bu verilerden de anlaşılacağı üzere ağır ticari araç sektörü Türkiye ve dünyadaki ekonomik gelişmelere bağlı olarak inişli çıkışlı bir görüntü sergiliyor. 2022 yılı kamyon ürün grubu açısından oldukça iyi bir yıldı. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi, 2023’ün ilk 6 ayında da güçlü bir pazar söz konusuydu. Altı aylık dönemde 4.916 çekici, 2.465 kamyon olmak üzere toplam 7.381 araç sattık. Haziran ayında ise 494’ü kamyon, 722’si çekici olmak üzere 1.216 araç satışı gerçekleştirdik.
Ülkemizde 1967 yılından bu yana ağır ticari araç endüstrisinin en önemli temsilcilerinden biri olan şirketimiz, uzun yıllardır Türkiye’nin üretimi, ihracatı, istihdamı ve ekonomisine çok önemli katkılar sağlıyor. 2022 yılında başarı ivmesini artırarak sürdüren Mercedes-Benz Kamyon, müşterileri için, her dönemin kazandıran araçlarıyla üretim, iç pazar ve ihracattaki başarısını 2023 yılında da sürdürmeyi hedefliyor.
Mercedes-Benz Actros, Arocs ve Atego’dan oluşan çekici, inşaat ve kargo-dağıtım gruplarımızda sunduğumuz yenilikleri müşterilerimizle buluşturmaya 2023 yılında da devam ediyoruz. Müşterilerimizin değişen talepleri ve teknolojide yaşanan gelişmeler doğrultusunda yaptığımız yenilikler çerçevesinde araçlarımıza birçok üst düzey teknolojik yenilik ekledik.
Önceki iki nesli ile standartları belirleyen OM 471 motorumuzun yeni neslini Actros ve Arocs ailesinde sunmaya başladık. Yeni nesil OM 471 motorları ile bir önceki nesle göre yüzde 4’e varan yakıt tasarrufu sağlayan Mercedes-Benz Actros ve Arocs model araçlarımızın, standart donanımları da genişletildi.
Actros ailesinin kokpitlerinde de önemli değişiklikler sunmaya başladık. Bütün Mercedes-Benz Actros L çekici ailesinde 12,3 inçlik Multimedia Kokpit Interaktif'i standart hale getirdik.
Birçok teknolojik yeniliğe kavuşan yeni nesil Mercedes-Benz Actros, Arocs ve Atego model araçlarımızla, önceki yıllarda olduğu gibi sektörde ilk tercih olmayı sürdüreceğimize inanıyoruz.
Küresel ısınma ve buna bağlı olarak başlayan iklim değişikliği sorunu yıllardır gündemimizde. Bu konuda daha kapsayıcı ve sürdürülebilir stratejiler sunmamız gereken; hep birlikte somut adımlar attığımız ve daha nicelerini de atmayı planladığımız bir dönemdeyiz. Bu noktada Avrupa Yeşil Mutabakat (The European Green Deal) ve Paris İklim Anlaşması çok önemli iki rehber olarak karşımıza çıkıyor. Bu anlaşmalar bize iklim krizine neden olan salımların minimuma, hatta belli bir zaman çizgisi sonunda sıfıra indirilmesi için bir yol haritası sunuyor. Paris İklim Anlaşması, taraf olan ülkelere iklim değişikliğine duyarlı olarak, özellikle sanayi ve tüketim alanlarında sera gazı salımlarının azaltılması, bu çerçeveye adaptasyon ve finansman konularında yükümlülükler öngörüyor. Bu kapsamda önemli hedefler belirleyen Paris İklim Anlaşması’na göre, anlaşmaya dahil olan AB ülkeleri, sera gazı salımını 2030 yılına kadar 1990 düzeylerine göre yüzde 50 azaltmayı, 2050 yılına kadar ise karbon nötr olmayı hedefliyor. Anlaşmanın uzun dönem hedefi küresel ortalama sıcaklık artışını, sanayileşme öncesi döneme göre 1,5 - 2 derece altında tutmak. Buna ek olarak anlaşma, ülkelerin iklim değişikliğinin etkileriyle başa çıkma yeteneklerini artırmayı, düşük sera gazı emisyonları ve iklime dayanıklı bir yol ile tutarlı finansman akışları sağlamayı hedefliyor.
Otomotivin omurgası konumundaki içten yanmalı motorlarının sebep olduğu sera gazı salımı, sektörümüze önemli görevler düşmesine sebep oluyor. Karayolu taşımacılığı ile emisyon arasında doğru orantı var. Ağır ticari araçlar, karayolu taşımacılığında CO2 emisyonunun yaklaşık dörtte birini oluşturuyor. Dolayısıyla toplam emisyon değerlerinin de düşürülmesi konusunda ağır ticari araç üreticilerine önemli görevler düşüyor.
Ülkemiz, bu kapsamda referans senaryoya göre (2030 yılında olması beklenen sera gazı emisyonu hacmine göre) mevcut sera gazı emisyonunu azaltmayı taahhüt ediyor ve Paris Anlaşması çerçevesinde, 2050 yılı karbon nötr hedefini takip ediyor. Avrupa Birliği nezdinde 2019 yılı sera gazı emisyonu araç üreticileri tarafından düzenlenen Vecto belgeleri referans alınmak suretiyle 2025, 2030 ve sonraki yıllar için bir yol haritası ve hedefler belirlenmişken, ülkemizde hangi yılın azaltım hedeflerinin baz alınacağı henüz belirlenmedi.
Paris İklim Anlaşması 2050 yılına kadar karbon nötr olmayı hedeflerken; gelecek için sorumluluklarının bilince bir şirket olarak biz de hedeflerimizi öne çektik. Daimler Truck çatı stratejimiz kapsamında global çapta 2030 yılına kadar ürünlerimizin yüzde 50’sinin sıfır emisyonlu olmasını, 2039 yılı itibarıyla da yüzde 100 karbon nötr ürün portföyü oluşturmayı hedefliyoruz. Çatı şirketimiz Daimler Truck’ın global stratejisi; “Connected” (Bağlantılı/çevrim içi), “Autonomous”(Otonom) ve “Electric”(Elektrikli) stratejimiz etrafında şekilleniyor.
Daimler Truck sıfır emisyon sağlayan uzun dönem stratejisini iki teknoloji üzerine kurdu. Bunlardan ilki Batarya Elektrikli Araçlar (BEV). Batarya Elektrikli Araçlar, üzerindeki bataryalar aracılığıyla elektrik motorunu çalıştıran bir teknoloji. Diğeri ise Hidrojen Bazlı Yakıt Hücreli Araçlar (FCEV). Bu teknolojide de aracın yakıt depolarında bulunan hidrojen (H2), yakıt hücrelerindeki oksijen ile reaksiyona girerek elektrik motoru için enerji üretiyor. Her iki teknolojide de içten yanmalı motor bulunmuyor. Bu sayede sıfır emisyon salımı sağlanıyor.
Daimler Truck; 2039 yılına kadar Avrupa, Japonya ve Kuzey Amerika'da yalnızca işletimde CO2 nötr olan yeni araçlar sunmayı hedefliyor. Gelecek 10 yılın ikinci yarısında ise Daimler Truck, araç yelpazesini hidrojen bazlı yakıt hücreleriyle çalışan seri üretim araçlarla desteklemeyi planlıyor.
Elektrikli geleceğe yönelik ilk adımlarımızdan biri elbette eActros. Ancak iki yönlü stratejimiz doğrultusunda, hidrojen bazlı yakıt hücreli ilk seri üretim kamyonumuz GenH2’nin 2027 yılından itibaren müşterilere teslim edilmesi bekleniyor. 2020 yılında tanıtılan GenH2 Kamyon’un yeni ve daha gelişmiş prototipinin kapsamlı testleri 2021 yılında başladı; böylece seri üretime giden yolda önemli bir adım atıldı.
Yakın zamanda ülkemizde Paris İklim Anlaşması’nın imzalanması neticesinde emisyon azaltımı konusunda yol haritalarının belirlenmesiyle bu araçlara yönelik devlet teşviklerinin hayata geçeceğini de düşünüyoruz.
Otomotiv sektöründe tüm dünyada yaşanan hızlı değişimlere paralel olarak ülkemizde de elektrikli kamyonlara yönelik ilginin gün geçtikçe arttığını görüyoruz. Mercedes-Benz Türk olarak, elektrikli araçlarımız için özellikle kurumsallaşmış lojistik şirketlerinden talep olduğunu ve gerekli alt yapı yatırımlarının yürütüldüğünü ifade edebilirim.
İhbar Hattı
05342045702
