RedApple Kurucusu Yiğit Belin : DAC Sistemine Geçiş Türkiye İçin Fırsat

Avrupa demiryolu sektörü, yük taşımacılığında yeni bir çağın kapılarını aralayan Dijital Otomatik Kuplaj (DAC) sistemi ile büyük bir dönüşüme hazırlanıyor. RedApple Kurucusu ve Genel Müdürü Yiğit Belin, hazırlamış olduğu Avrupa DAC Teslim Programı (EDDP) ile bu dönüşümün, sadece teknik bir yenilik değil; aynı zamanda kıtanın lojistik altyapısını dijitalleştiren stratejik bir devrim olduğunu gözler önüne seriyor.

Avrupa’da Demiryolu Taşımacılığında Yeni Dönem

Bugün hâlâ kullanılan vidalı kancalı kuplaj sistemi, vagonların manuel olarak birbirine bağlanmasını gerektiriyor. Ancak DAC ile birlikte bu zahmetli ve tehlikeli süreç sona erecek. Yeni sistem, hem mekanik bağlantıyı hem de güç ve veri aktarımını tek hamlede gerçekleştirerek trenlerin daha hızlı, güvenli ve verimli çalışmasını sağlayacak.

Avrupa genelinde yaklaşık 500 bin yük vagonu ve lokomotifin bu dönüşümden etkileneceği tahmin ediliyor. Europe’s Rail Joint Undertaking (ERJU) koordinasyonunda yürütülen program, on milyarlarca avroluk dev bir pazar potansiyeli oluşturuyor.

RedApple Kurucusu ve Genel Müdürü Yiğit Belin, Avrupa’da demiryolu taşımacılığında DAC dönüşümünün Türkiye için stratejik önemine dikkat çekiyor. “Avrupa DAC Teslim Programı, basit bir ekipman değişikliği değil; demiryolu yük taşımacılığını dijital çağa taşıyan stratejik bir dönüşüm. Türkiye, bu değişime zamanında entegre olursa hem ihracat gelirlerini artırabilir hem de küresel lojistik merkezi olma vizyonunu güçlendirebilir. ” diye konuşan Yiğit Belin, bu kapsamda hazırlamış olduğu yol haritasını  paylaşarak, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın bu süreci yakından takip etmesi, yerli üreticilerin DAC teknolojisine adapte edilmesi ve ulusal bir yol haritası oluşturulması gerektiğini vurguluyor. Yiğit Belin ayrıca, yerli üreticilerin kapasitesini artıracak teşvik mekanizmalarının da kritik öneme sahip olduğuna dikkat çekiyor.

Programın Hedefleri

• Teknolojik Standardizasyon: Tüm Avrupa’da tek bir DAC standardı ile uyum sağlanması.
• Operasyonel Verimlilik: Tren hazırlama ve manevra sürelerinde %50’ye varan düşüş.
• Dijitalleşme: Vagonlarda kesintisiz güç ve veri aktarımı ile akıllı vagon teknolojilerinin önü açılacak.
• İş Güvenliği: Fiziksel güç gerektiren manuel kuplaj işlemleri ortadan kalkacak.

Yol Haritası

• 2026: DAC ile donatılmış pilot trenlerin ticari seferlere başlaması.
• 2030: Avrupa genelinde yük vagonlarının büyük kısmının DAC sistemine geçmiş olması.

Türkiye İçin Stratejik Önemi

Avrupa’daki bu köklü dönüşüm, Türkiye açısından hem önemli fırsatlar hem de zorunlu uyum süreçleri içeriyor.

İhracat ve Sanayi İçin Büyük Fırsat

DAC dönüşümü, vagon üretimi ve modernizasyonu için 25 milyar avroluk bir pazar yaratıyor. Halihazırda güçlü bir demiryolu sanayisine sahip olan Türkiye, bu alanda Avrupa’nın en önemli tedarikçilerinden biri haline gelebilir.

Lojistik Rekabet Gücünün Korunması

Türkiye’nin Asya ile Avrupa arasında lojistik köprü olma hedefi, Avrupa sistemleriyle tam entegrasyonu zorunlu kılıyor. DAC sistemine uyumlu olmayan vagonların 2030 sonrası Avrupa’ya geçişi mümkün olmayacak. Bu nedenle uluslararası taşımacılıktaki rekabet gücünün korunması için uyum şart.

Teknolojik Yetkinlik Kazanımı

DAC, sadece mekanik bir yenilik değil; sensörler, yazılım ve veri iletişimi altyapısı ile aynı zamanda yüksek teknoloji platformu niteliğinde. Türkiye’nin bu alanda üretim ve Ar-Ge yatırımlarını artırması, ülkeye katma değerli teknoloji üretiminde önemli avantajlar kazandıracak.