Bakan Bayraktar: “Türkiye Enerjide Yeni Bir Döneme Giriyor”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye’nin enerji alanındaki stratejik dönüşümünü anlatarak petrol ve doğalgazda dışa bağımlılığı azaltmaya yönelik çalışmalarda kritik aşamaların geride bırakıldığını açıkladı.

Bakan Bayraktar: “Türkiye Enerjide Yeni Bir Döneme Giriyor”

8-9 Aralık 2025 tarihlerinde düzenlenen 15. Türkiye Enerji Zirvesi’nin ikinci günü Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar katılım sağladı. Zirvede Enerji Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı A. Sertaç Komşuoğlu’nun sorularını yanıtlayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye’nin enerji alanındaki stratejik dönüşümünü anlatarak petrol ve doğal gazda dışa bağımlılığı azaltmaya yönelik çalışmalarda kritik aşamaların geride bırakıldığını söyledi. Bayraktar, 2025 yılında Türkiye’nin enerji ithalatına 96,5 milyar dolar ödediğini, bunun 40 milyar dolarının petrol, 38 milyar dolarının ise doğalgazdan kaynaklandığını hatırlattı.

Bakan Bayraktar, 2016 yılı sonrasında enerji aramacılığında tamamen yerli kapasiteye dayalı bir model benimsendiğini ve Türkiye’nin bugün dünyanın dördüncü büyük deniz sondaj filosuna sahip olduğunu belirtti. Bu dönüşümün en somut örneğinin 2020’de keşfedilen Karadeniz doğalgazı olduğunu ifade eden Bayraktar, projenin keşiften üretime dünyadaki en hızlı geçişlerden biri olduğunu vurguladı.

Karadeniz’de ilk fazın tamamlandığını belirten Bayraktar, 2026 yılına kadar günlük üretimin 40–45 milyon metreküpe çıkarılmasının hedeflendiğini söyledi. Böylece 16–17 milyon hanenin doğal gaz ihtiyacının yerli kaynaklarla karşılanabileceğini ifade etti.

Petrol tarafında ise Gabar’daki üretimin günlük 80 bin varile ulaştığını belirten Bakan Bayraktar, bu üretimin Türkiye’nin petrol ithalatını yıllık 2 milyar dolar azaltacağını söyledi.

alparslan bayraktar enerji bakanı

6 yeni derin deniz sondajı

Bayraktar, bu yıl Karadeniz’de 6 yeni derin deniz sondajı yapılacağını açıkladı. Yeni sondaj gemisiyle birlikte 2026 başından itibaren operasyon kapasitesinin daha da artacağını, Batı, Orta ve Doğu Karadeniz’de aramaların yoğunlaşacağını ifade etti.

Karada çatlatma teknolojisine yönelik büyük ölçekli bir projenin sürdüğünü söyleyen Bayraktar, ayrıca Türkiye’nin yurt dışında hem kara hem deniz projelerinde ortaklıklar aradığını belirtti.
Bakan Bayraktar, “Her yeni kuyuyla enerji bağımlılığımızı azaltmaya bir adım daha yaklaşıyoruz” diyerek yeni müjdelerin gelebileceğinin sinyalini verdi.

 

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye Petrolleri’nin (TPAO) 2016 sonrası yaşadığı dönüşümü anlatarak kurumun bugün “kendine güvenen, teknik olarak en zorlu operasyonları gerçekleştirebilen” bir yapıya kavuştuğunu söyledi. Türkiye Petrolleri’nin 1954’te kurulduğunu hatırlatan Bayraktar, kurumun Türkiye’nin enerji sektöründeki en köklü milli değerlerden biri olduğunu vurguladı.

Bayraktar, geçmişte daha sınırlı imkanlarla yürütülen arama faaliyetlerinin, 2016 sonrasında benimsenen yeni stratejiyle tamamen değiştiğini belirterek Karadeniz gazı ve Gabar petrolü keşiflerinin bu dönüşümün en somut örnekleri olduğunu ifade etti.

15. türkiye enerji zirvesi bakan bayraktar ve sertaç komşuoğlu görsel

“Denizin 2.100 metre altında, 500 bar basınca karşı çalışma yapıyoruz”

 

Karadeniz’deki operasyonların teknik zorluklarına dikkat çeken Bakan Bayraktar, deniz tabanının yaklaşık 2.100 metre altında gerçekleştirilen 2.500–3.000 metrelik sondajlarda 400–500 bar basınç altında gaz çıkarıldığını söyledi. Bayraktar, “Bu kadar sofistike bir operasyonu kendi mühendislerimizle, kendi kabiliyetimizle yapar hale geldik” dedi.

 

Tersine beyin göçü: “Yurt dışında çalışan mühendisler geri döndü”

 

Yeni stratejiyle birlikte Türkiye’nin cazibe merkezi haline geldiğini belirten Bayraktar, yurt dışında çalışan çok sayıda Türk mühendisin Türkiye’ye geri döndüğünü söyledi. Bayraktar, bunun hem kurumun hem de genç mühendislerin özgüvenini artırdığını ifade etti.

 

“Gabar artık terörle değil, petrol ile anılıyor”

 

Bakan Bayraktar, Gabar bölgesinin yıllarca terörle anıldığını hatırlatarak, bugün gelinen noktada bölgenin petrol üretimiyle gündeme geldiğini vurguladı:

“Gabar, terörden arındırıldığında ısrarla ve inatla yapılan çalışmaların meyvesini verdi. Bugün orada güven, istihdam ve ekonomik değer var.”

Ekonomik katkı: Yıllık 2 milyar dolar daha az ithalat

Gabar’daki üretimin petrol ithalatını yıllık 2 milyar dolar azalttığını belirten Bayraktar, bu etkinin Türkiye ekonomisi açısından son derece önemli olduğunu dile getirdi.

“Eleştiriler bizi durduramaz”

Türkiye’nin petrol ve gaz arama çalışmalarına yönelik zaman zaman dile getirilen “çıkaramazlar, gaz yok, dışarıdan getiriliyor” gibi iddialara da değinen Bayraktar, bu söylemlerin artık ciddiye alınmadığını söyledi. Bayraktar, “Bu projeler 20–25 yıl boyunca Türkiye’ye hizmet edecek. Bu, 86 milyonun ortak projesidir” dedi.

 

Bakan Bayraktar’dan Doğalgaz Stratejisi: “Hiçbir Adımı Tesadüfen Atmıyoruz”

 

Alparslan Bayraktar, Türkiye’nin doğalgazda uzun vadeli ve çok yönlü bir strateji izlediğini belirterek hem LNG altyapısı hem de yerli üretim tarafında önemli hedefleri olduğunu açıkladı.

Bayraktar, kararların günlük ya da anlık gelişmelere göre alınmadığını vurgulayarak, özellikle 2016’da başlatılan stratejik dönüşümün bugün somut sonuçlar verdiğini belirtti.

“Kuzey Amerika kaynaklı LNG yükselişini öngördük”

Bakan Bayraktar, 2016’da küresel lng arzında büyük bir artış öngördüklerini ve Türkiye’nin bu dönemde hızlı şekilde gazlaştırma kapasitesini artırma yoluna gittiğini söyledi.

2016’da Türkiye’nin günlük LNG gazlaştırma kapasitesi: 32 milyon m³, bugün ise 161 milyon m³

Bayraktar, “O dönemde bu yatırımları yapmasaydık ucuz LNG gemileri Akdeniz’de dolaşırdı, biz sadece el sallardık.” dedi.

 

Karadeniz Gazı İçin Yeni Hedef: 2028 ve Sonrası

Yer altı kaynaklarına da değinen Bayraktar, Karadeniz gazında mevcut keşiflerle 2028’de 16–17 milyar m³ üretime ulaşılacağını ifade etti. Yeni keşiflerle bu miktarın 2030’lardan itibaren daha da artacağına inandığını söyledi.

 

Türkmenistan ve Yeni Tedarik Kanalları

Türkiye’nin 2025 yılında ilk kez Türkmenistan’dan gaz aldığını belirten Bayraktar, bunun swap yöntemiyle gerçekleştirildiğini ve çeşitlendirme politikasının önemli bir parçası olduğunu ifade etti.

Bakan, Türkiye’nin bugün 5 LNG tesisine sahip olduğu, ülkenin yarı tüketimini LNG ile karşılayabilecek kapasiteye ulaştığı ve depolama kapasitesinin 6,7 milyar m³ olduğu bilgisini aktardı.

 

Doğalgazda İhracatçı Türkiye

Bayraktar, Türkiye’nin artık hem Avrupa’ya hem Suriye’ye gaz ihraç eden bir ülke olduğunu belirterek mevcut altyapının 70–80 milyar m³ gaz akışını yönetebileceğini söyledi.

2024’te BOTAŞ’ın Macaristan’ın gaz ihtiyacının %5’ini karşıladığını, 2025 için de satış anlaşmasının yapıldığını aktardı.

 

“Serbestleşme hedefi var ama fiyat desteği engel oluşturuyor”

Doğalgaz piyasasındaki serbestleşmeye de değinen Bayraktar, maliyet esaslı fiyatlandırma yapılmadığı için sürecin yavaş ilerlediğini söyleyerek evlerde kullanılan doğalgazın %45’inin devlet tarafından sübvanse edildiğini ve bu nedenle özel sektörün rekabetçi fiyatla ithalat yapmasının zorlaştığını belirtti.

BOTAŞ ile Gazprom arasındaki kontratın bir yıl uzatıldığını da doğrulayan Bayraktar, arz güvenliği açısından bir sorun olmadığını ifade etti.

 

“Kimse fiyatlar yükselsin diye beklemesin”

Bakan konuşmasına, “Hepimiz daha ucuz gaz istiyoruz. Biz de dışarıdan gazı en ucuza almanın yollarına odaklanıyoruz.” sözleriyle devam etti.

 

Bakan Bayraktar: “İletim ve dağıtım şebekemiz Türkiye’nin sessiz devrimi”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye’nin doğalgaz iletim ve dağıtım altyapısında son 20 yılda çok büyük bir dönüşüm yaşandığını belirterek, hem BOTAŞ’ın iletim şebekelerine hem de özel sektör eliyle büyüyen dağıtım ağlarına dikkat çekti.

 

20 bin km’yi aşan iletim hattı, 220 bin km’yi aşan dağıtım ağı

Bayraktar, BOTAŞ’ın iletim şebekesinin 20 bin kilometrenin üzerinde olduğunu, dağıtım tarafında ise özel sektörün öncülüğünde Türkiye’nin 220 bin kilometreden fazla boru altyapısı oluşturduğunu ifade etti.

Bu gelişmeyi “Türkiye’nin sessiz devrimlerinden biri” şeklinde tanımlayan Bakan, doğal gazın Anadolu’da hemen her hanenin yaşam kalitesini artırdığını söyledi.

Köylerden bile yoğun talep geliyor

Doğalgazın şehirlerin hava kalitesini ciddi biçimde artırdığını belirten Bayraktar, özellikle son yıllarda ilçelerden ve kırsal bölgelerden çok sayıda yeni talep aldıklarını kaydetti.

“Bu insanların hayatına doğrudan dokunan bir konu. Doğalgaz sadece enerji değil, yaşam standardı demek.” ifadelerini kullandı.

 

Depolama kapasitesi hızla artırılacak

Türkiye’nin mevcut doğalgaz depolama kapasitesine de değinen Bayraktar, bugün:

  • Silivri: 4.6 milyar m³
  • Tuz Gölü: 1.7 milyar m³
  • Toplam: 6.3 milyar m³

seviyesinde olan depolamanın hızla büyütülmesi gerektiğini vurguladı.

2030’lara gelindiğinde Türkiye’nin yıllık tüketiminin en az %20’sini depolayabilecek bir kapasiteye ulaşma hedefini paylaşan bakan, bu hedef doğrultusunda hem ilave kuyular hem de yeni depolama projelerinin devreye alınmasını planladıklarını açıkladı.

 

Bakan Bayraktar: “Elektrik talebi 2050’ye kadar üç kat daha artacak; nükleer ve gaz sistemin vazgeçilmez parçası”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye’nin elektrik talebinin önümüzdeki 30 yılda çok daha hızlı artacağını ve mevcut projeksiyonların bile bu artışı tam olarak kapsamadığını belirtti.

 

Elektrik talebi 1 trilyon kWh’ı aşabilir

Bakan Bayraktar, son 20 yılda 3 kat büyüyen elektrik talebinin, önümüzdeki 30 yılda da en az bu kadar büyüyeceğini söyledi:

  • Mevcut tahmin: 350 TWh → 1050 TWh
  • Ancak elektrikli araçlar, veri merkezleri ve soğutma ihtiyacı nedeniyle talebin bunun da üzerine çıkabileceğini belirtti.

“Elektriğe olan ihtiyaç düşündüğümüzden daha fazla artacak.” diyen Bayraktar, üretim portföyünde çok ciddi bir genişleme gerektiğini vurguladı.

 

Yenilenebilir enerji hızlanıyor

Bakan, Türkiye’nin mevcut üretim yapısının dengeli görünse de bazı kırılgan noktalar içerdiğini söyledi. Bakan, özellikle eski kömür santrallerinin yaşlandığını, 2029’a kadar verilen desteklerle ayakta tutulduğunu, Hidrolik santrallerde su azlığı problemlerinin arttığını ifade etti.

Yenilenebilir tarafta ise 2024’te açıklanan hedef yeniden hatırlatıldı:

2035 hedefi: 120.000 MW güneş + rüzgar

Bugünkü yaklaşık 30.000 MW kurulu güç 2035’te dört katına, yani 120.000 MW’a çıkarılacak.

Bu hedef için  her yıl 8.000–9.000 MW yeni rüzgâr ve güneş kapasitesinin devreye alınması gerekiyor. 2025 yılı için öngörülen kapasite ise 8.000 MW

 

Nükleer enerji: “2050’de elektriğin %15’i nükleerden gelmeli”

Bayraktar, Türkiye’nin enerji arzı için nükleer güç olmazsa olmaz hale geldiğini belirterek şu hedefleri paylaştı: Akkuyu’nun ardından Sinop ve Trakya projelerinin devreye alınması, en az 5.000 MW küçük modüler reaktör (SMR) kurulması, 2050’de elektriğin %15’inin nükleerden karşılanması.

 

 “Orta ve uzun vadeyi bugünden planlamamız lazım”

Bayraktar, kısa vadede bir elektrik arz sorunu görmediklerini ancak: 2030–2050 dönemine yönelik nükleer, yenilenebilir, gaz, kömür ve depolama kapasitesini kapsayan
bütüncül bir planın kritik olduğunu vurguladı.

“Bugün alacağımız kararlar, 2050’nin enerjisini belirleyecek.” dedi.

Depolama yatırımları kritik

Depolama teknolojilerinin enerji arz güvenliği açısından önemine de dikkat çeken Bayraktar, “Türkiye özellikle yaz aylarında saat 7’den 23’e kadar ciddi talebi yönetmek zorunda. Kesintili kaynakları ancak depoyla birlikte doğru şekilde sisteme katabiliriz. Bu nedenle depolama yatırımlarının bir an önce devreye alınmasını önemsiyoruz” dedi.

Bakan, 2025 Ocak ve Şubat aylarında yapılan rüzgar ve güneş ihalelerine de değinerek, “Rüzgarda 1100 MW, güneşte toplam 39 milyon Euro katkı bedeliyle ihale yaptık. Yatırımcılarımızdan beklentimiz bu projeleri hızlıca hayata geçirmeleri” ifadelerini kullandı.

2026’dan itibaren özellikle çatı uygulamaları ve hibrit projelerle kapasite artışı ve yerinde tüketim desteğinin öncelikli olacağını belirten Bayraktar, “Mevcut lisanslı ve lisanssız projelerde kapasite artırımıyla ilgili kapsamlı bir program üzerinde çalışıyoruz. Teknik kısıtlar var ama sektörümüzün önünü açacağız” dedi.

Bakan Bayraktar, konuşmasını, “Elektriksiz bir dünya artık mümkün değil. Her alanda elektriğe büyük ihtiyaç var. Şebekemizin güçlü olması, üretim kaynaklarımızın dengeli portföyle elektriği sunabilmesi şart” sözleriyle tamamladı.

 

 

Yayınlama: 09.12.2025
Düzenleme: 09.12.2025 17:26
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.