Temmuz 2025 Hizmet Üretim Endeksi

Türkiye ekonomisinin kalbi sayılan hizmet sektörü, Temmuz 2025 verileriyle birlikte yeniden gündemde. TÜİK tarafından yayımlanan Hizmet Üretim Endeksi sonuçları, yıllık bazda sektörün %2,5 oranında büyüdüğünü, ancak aylık bazda %0,4 oranında daraldığını ortaya koyuyor. Bu durum, hizmet sektörünün genel ekonomiye sağladığı katkıyı sürdürse de kısa vadeli dalgalanmaların ekonomide hâlâ belirleyici bir rol oynadığını gösteriyor.

Hizmet sektörü, Türkiye’de yalnızca bir istihdam alanı değil, aynı zamanda büyümenin motoru, tüketim alışkanlıklarının yansıması ve küresel eğilimlere uyum sağlama kapasitesinin göstergesi. Dolayısıyla bu veriler yalnızca rakamlar olarak değil, aynı zamanda ekonomik yönelimleri, sosyal değişimleri ve piyasalardaki beklentileri yansıtan önemli göstergeler olarak okunmalı.

Yıllık Büyümenin Arkasındaki Dinamikler

Temmuz 2025 itibarıyla hizmet üretim endeksi geçen yılın aynı ayına göre %2,5 artış gösterdi. Ancak bu artış tüm alt sektörlere eşit dağılmadı. Bazı sektörler güçlü bir ivme yakalarken, bazıları gerileme kaydetti.
Ulaştırma ve depolama hizmetleri %2,0 oranında geriledi. Küresel lojistik maliyetlerindeki artış, navlun fiyatlarının dalgalı seyri ve iç pazarda taşımacılık talebinin bir miktar yavaşlaması bu düşüşün temel nedenleri arasında gösterilebilir.
Konaklama ve yiyecek hizmetleri %2,6 büyüdü. Turizm sezonunun etkisi, artan yabancı ziyaretçiler ve iç talepteki canlılık bu sektördeki büyümeyi destekledi.

Bilgi ve iletişim hizmetleri %14,6 oranında artış kaydetti. Dijitalleşme, e-ticaretin yaygınlaşması ve teknoloji tabanlı iş modellerine olan yönelim bu artışı açıklıyor.

Gayrimenkul hizmetleri %15,7 ile en güçlü artışı gösterdi. Kira piyasasındaki hareketlilik, yatırım amaçlı konut alımları ve ticari gayrimenkul yatırımlarının hız kazanması bu tabloyu destekliyor.
Mesleki, bilimsel ve teknik hizmetler %6,4 yükseldi. Mühendislik, danışmanlık ve AR-GE faaliyetlerine artan ihtiyaç bu alandaki büyümenin itici gücü oldu.
İdari ve destek hizmetleri %1,3 oranında artış göstererek daha sınırlı bir büyüme sergiledi.
Bu tablo, hizmet sektörünün çeşitli alt alanlarda farklı dinamiklerle şekillendiğini ortaya koyuyor. Özellikle bilgi-iletişim ve gayrimenkul hizmetlerindeki güçlü artış, Türkiye’nin gelecekteki büyüme stratejilerinde dijitalleşme ve şehirleşme süreçlerinin önemli bir rol oynayacağını işaret ediyor.

Aylık Gelişmeler: Kısa Vadeli Dalgalanma

Aynı verilerin aylık bazda incelenmesi, hizmet üretim endeksinin bir önceki aya göre %0,4 oranında gerilediğini gösteriyor. Bu durum, kısa vadeli ekonomik hareketliliğin daha kırılgan olduğunu ve dışsal faktörlerden çabuk etkilendiğini ortaya koyuyor.
Ulaştırma ve depolama %1,7 geriledi. Yaz döneminde yolcu taşımacılığında hareketlilik görülse de ticari taşımacılıkta daralma yaşandı.
Konaklama ve yiyecek hizmetleri %0,2 artarak turizm sezonunun sınırlı etkisini yansıttı.
Bilgi ve iletişim hizmetleri %2,7 artış gösterdi. Bu durum, sektörün kısa vadede bile pozitif ivmesini sürdürdüğünü ortaya koyuyor.
Gayrimenkul hizmetleri %2,4 arttı. Bu artış, özellikle yaz döneminde artan taşınma ve yatırım faaliyetleriyle ilişkili.
Mesleki, bilimsel ve teknik hizmetler %0,3 artış kaydetti.
İdari ve destek hizmetleri %1,4 oranında geriledi.
Aylık bazdaki bu tablo, hizmet sektörünün bütününde karşıt yönlü hareketlerin denge oluşturduğunu, ancak ulaştırma ve depolama sektöründeki gerilemenin endeksi aşağı çektiğini gösteriyor.

Genel Değerlendirme: Hizmet Sektörü Nereye Gidiyor?

Hizmet üretim endeksindeki veriler bize birkaç önemli mesaj veriyor:
Yıllık bazda büyüme korunuyor: Özellikle dijitalleşme ve gayrimenkul gibi sektörler, hizmet sektörünün lokomotifleri haline geldi.
Aylık dalgalanmalar devam ediyor: Bu durum, ekonomik aktivitenin küresel koşullara ve iç talebe duyarlılığını gösteriyor.
Turizm ve iç talep sektörü destekliyor: Konaklama ve yiyecek hizmetlerindeki artış, turizmin hem döviz girdisi hem de hizmet üretimi açısından ekonomiye katkısının sürdüğünü ortaya koyuyor.
Ulaştırma ve depolamada dikkat çeken gerileme: Küresel lojistik zincirlerindeki dalgalanmalar ve maliyet artışları, Türkiye’nin dış ticaretine ve iç pazarına yansıyan olumsuzlukların başında geliyor.

Hizmet sektörü, Türkiye ekonomisinin en geniş istihdam alanlarından birini oluşturuyor. Bu nedenle sektördeki hareketlilik, yalnızca üretim değil aynı zamanda iş gücü piyasası, gelir dağılımı ve tüketim eğilimleri açısından da yakından takip edilmek zorunda.
Önümüzdeki dönemde hizmet üretim endeksinin seyrini; küresel ekonomik gelişmeler, faiz politikaları, enflasyonun seyrine bağlı talep düzeyleri ve turizm gelirleri belirleyecek. Dijitalleşmenin ivme kazandırdığı bilgi-iletişim sektörü ile şehirleşmenin etkisiyle büyüyen gayrimenkul hizmetleri, hizmet üretiminde önümüzdeki yıllarda da öncü alanlar olmaya aday görünüyor.

Sonuç
Temmuz 2025 verileri, hizmet sektörünün Türkiye ekonomisindeki kilit rolünü bir kez daha gözler önüne seriyor. Her ne kadar kısa vadeli dalgalanmalar zaman zaman gerilemelere yol açsa da yıllık bazda büyümenin devam etmesi sektörün dinamizmini ve dayanıklılığını ortaya koyuyor.
Hizmet üretim endeksi bize açıkça gösteriyor ki, Türkiye ekonomisinin büyüme hikâyesi sadece sanayi ve tarımda değil, giderek daha fazla hizmet sektöründe yazılıyor.

ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist-Yazar
Zaferozcivan59@gmail.com

Yayınlama: 16.09.2025
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.