Türkiye otomotiv tedarik sanayinin tek ve en yetkin temsilcisi olan TAYSAD, 2025 yılının son üye toplantısını gerçekleştirdi.
TAYSAD 2025 yılının son üye toplantısında küresel otomotiv tedarik sanayindeki dönüşüm masaya yatırıldı.
Türkiye otomotiv tedarik sanayinin tek ve en yetkin temsilcisi olan Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD), 2025 yılının son üye toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıda küresel otomotiv sektöründeki dönüşüm, rekabetçilik ve tedarik sanayinin karşı karşıya olduğu yapısal sorunlar ele alındı.
Toplantıda konuşan TAYSAD Başkanı Yakup Birinci, küresel otomotiv pazarında büyümenin doğu ve küresel güney pazarlarına kaydığını belirterek, Batı pazarlarının yeni araç satışlarında doygunluğa ulaştığını söyledi. Birinci, küresel güney pazarlarının 2040 yılına kadar dünya araç satışlarının yaklaşık yüzde 30’unu oluşturmasının beklendiğini ifade etti.
Çinli tedarikçiler ve OEM’lerin maliyet ve teknoloji uygulama hızında önemli bir rekabet avantajına sahip olduğunu vurgulayan Birinci, Çinli OEM’lerin E-Drive ünitelerini Avrupalı rakiplerine kıyasla yüzde 23 daha düşük maliyetle ürettiğini, batarya maliyetlerinde ise yüzde 21 oranında avantaj sağladığını kaydetti.
Araç geliştirme süreçlerine de dikkat çeken Birinci, Avrupa’da 42 ila 63 ay süren araç geliştirme döngüsünün Çinli markalarda 24–30 ay aralığında tamamlandığını belirterek, Çinli oyuncuların pazar değişimlerine çok daha hızlı yanıt verebildiğini ifade etti. Yazılım güncellemelerinde de benzer bir tablo olduğunu söyleyen Birinci, Çinli markaların yılda ortalama 10 kez havadan yazılım güncellemesi gerçekleştirdiğini aktardı.
Avrupa hafif araç üretiminin 2017–2024 döneminde yüzde 31 gerilediğini hatırlatan Birinci, mevcut tahminlere göre 2028 yılına kadar üretimde ilave yüzde 6’lık bir düşüş beklendiğini söyledi. Bu durumun tedarik sanayinde iş hacmi ve gelir beklentilerini baskıladığını dile getirdi.
Küresel ölçekte yıl sonu araç üretim tahmininin 95 milyon 212 bin adet seviyesine yükseldiğini aktaran Birinci, Avrupa’da üretim tahmininin 17 milyon 476 bin adet, Türkiye’de ise 1 milyon 502 bin adet olduğunu ifade etti.
Toplantıda TAYSAD ile EY-Parthenon iş birliğinde hazırlanan Rekabetçilik Anketi sonuçları da paylaşıldı. Ankete göre otomotiv tedarik sanayinin rekabetçiliğini olumsuz etkileyen temel unsurlar; yüksek iş gücü maliyetleri, döviz kuru dalgalanmaları ile faiz yükü ve krediye erişim zorluğu olarak sıralandı.
EY-Parthenon Türkiye Şirket Ortağı Cem Çamlı, son 12 ayda yeni ürün proje kazanımlarında artış yaşandığını ancak kaybedilen projelerin büyük bölümünün Çin, Polonya, Çekya, Hindistan ve Romanya’ya gittiğini söyledi. Kazanılan projelerin önemli bir bölümünün elektrikli ve hibrit araçlara yönelik olduğunu, otomotiv dışı sektörlere yönelimin de arttığını belirtti.
Tüm küresel zorluklara rağmen Türkiye otomotiv tedarik sanayinin ihracat gücünü koruduğunu vurgulayan Yakup Birinci, sektörün 2025 yılının ilk 11 ayında yaklaşık 14,47 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiğini, bu rakamın 2024 yılının tamamında 13,74 milyar dolar seviyesinde olduğunu hatırlattı.
Ankete katılan firmaların yüzde 43’ünün satışlarının yarısından fazlasını ihracattan elde ettiğini belirten Birinci, 2026 yılına yönelik ihracat beklentilerinin temkinli iyimserlik taşıdığını ifade etti.
Toplantı kapsamında düzenlenen panelde; küresel ve yerel gelişmelerin otomotiv tedarik sanayine etkileri, rekabetçilik ve dönüşüm başlıkları ele alındı. Panelin moderatörlüğünü EY-Parthenon Türkiye Lideri Kağan Karamanoğlu üstlenirken, TAYSAD Başkanı Yakup Birinci, EY Türkiye Otomotiv Lideri Arda Karaçelebi ve EY Türkiye Vergi Bölümü Şirket Ortağı Sercan Bahadır değerlendirmelerini paylaştı.
Program, NBE Ekonomim Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ’ın makroekonomik değerlendirmeleriyle devam ederken, toplantının sonunda TAYSAD’a 2025 yılı içinde katılan yeni üyelere sertifikaları takdim edildi.